
Venedik’e ayak bastığın an, beynin “Google Maps’i boş ver, kaybolmak serbest” moduna geçer. Çünkü bu şehirde yanlış sokak diye bir şey yok, her sokak bir kartpostal. Ama yine de gezenyaka tayfası olarak seni elimizden geldiğince organize kaybolmaya hazırlayacağım.

Bu yazıda:
- Hangi havalimanına uçacağını ve merkeze nasıl gideceğini,
- Kaç gün ayırman gerektiğini,
- Venedik’in kısaca tarihini ve “neden sular altında kalacak?” mevzusunu,
- En popüler gezilecek yerleri,
- Ne zaman gidilir, nerede kalınır,
- Gondol fiyatları, 2 €’ya karşıya geçme tüyosu, gondolcu tişörtlerinin renk muhabbeti,
- 1800’lerden kalma ikonik kafe,
- Festivaller ve tarihler,
- Günübirlik gidersen ayak bastı parası (giriş ücreti) hepsini tek seferde topluyoruz.

Venedik’e Nasıl Gidilir? Hangi Havalimanı Mantıklı?
Hangi havalimanına uçmalısın?
Venedik için iki ana seçenek var:
- Venedik Marco Polo Havalimanı (VCE) – Şehre en yakın ve en pratik olanı.
- Treviso Havalimanı (TSF) – Genellikle low-cost (Ryanair, Wizzair) uçuşlar kullanıyor. Şehre biraz daha uzak ama çoğu zaman daha ucuz.
- Roma : Birkaç gün Roma’ın tadına vardıktan sonra trenveya otoobüs yolu ile de Venedik’e ulaşabilirsin. Bunun için bu siteye bakman yeterli.
Tabii buraya kadar gelmişken mutlaka bizim Roma Gezilecek Yerler ve Roma’da Mutlaka Yapman Gereken 12 Şey yazılarımıza mutlaka göz atmalısın.
Marco Polo Havalimanı’ndan Venedik merkeze ulaşım
San Marco Meydanı’na ya da Rialto civarına gideceksen:
- Alilaguna deniz otobüsleri: Yaklaşık 1 saat sürer, kişi başı tek yön 15–20 € civarında ücret ödersin. Rengiyle (Blue Line, Orange Line) hatlarını ayırt edersin.,
- ACTV/ATVO otobüsleri (Piazzale Roma’ya): 20–25 dakika sürer, 10 € civarı. Piazzale Roma’dan sonra yürüyerek ya da vaporetto (su otobüsü) ile devam edersin.
- Taksi: Karadan taksiyle Piazzale Roma’ya, oradan yine vaporetto ile devam edersin.
- Su taksisi (water taxi): En havalı ama en pahalı seçenek. 100 € ve üzerine hazırlıklı ol.
Treviso Havalimanı’ndan ulaşım
Treviso’dan ATVO otobüsleri ile direkt Piazzale Roma’ya gidebilirsin. Yol yaklaşık 1 saat sürer. Fiyatlar genelde 12–15 € bandında olur.
Venedik’te Kaç Gün Kalmalısın?
- Minimum: 2 gün – San Marco, Rialto, birkaç köprü, biraz kaybolma, bir gondol ya da vaporetto turu.
- Tatmin edici: 3–4 gün – Burano, Murano, belki Lido, Peggy Guggenheim, birkaç kilise ve iyi bir aperitivo turu.
- Keyifçi modu: 5 gün – Şehri acele etmeden yaşarsın, sabah sisli kanallarda fotoğraf çekersin, akşamları yerellerin takıldığı barlara kayarsın.
Benim önerim: 3–4 gün. Hem kanalları hem adaları hem de kafeleri sindire sindire yaşarsın.

Venedik: Kısa Tarih ve “Bu Şehir Neden Sular Altında Kalacak?”
Venedik’i, bataklık ve lagünün ortasında, suların üzerine kurulmuş bir “inat hikâyesi” gibi düşünebilirsin. Orta Çağ’da ticaret gücü sayesinde Akdeniz’in en zengin şehirlerinden biri haline gelir, Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görür.
Ancak bugün gelinen noktada:
- Şehir ahşap kazıklar üzerine kurulmuş yapılarla ayakta kalır.
- Zemin her yıl milim milim çökerken,
- İklim değişikliği yüzünden deniz seviyesi yükselir
Bu yüzden “Venedik sular altında kalacak mı?” sorusu bir şehir efsanesi değil, bilimsel uyarı. Zaten kış aylarında sık sık acqua alta denilen ani su yükselmeleriyle meydanlar göle döner. Bir yandan da MOSE gibi devasa bir bariyer sistemiyle bu durumu kontrol etmeye çalışırlar.
Venedik’te Gezilecek En Popüler Yerler
Verdiğin uzun listeden, en turistik ve blogda mutlaka olması gereken yıldızları seçiyorum.
1. San Marco Meydanı (Piazza San Marco)

Venedik’in kalbi burada atar. Meydana adımını attığında:
- Bir tarafta San Marco Bazilikası,
- Diğer tarafta Palazzo Ducale (Dükler Sarayı),
- Ortada güvercinler ve turist karmaşası,
- Köşede tarih kokan kafeler…
Sabah erken gidersen kalabalığı biraz daha az görürsün. Akşamüstü ise meydan müzikle, saray ışıklarıyla ayrı bir havaya bürünür.
2. San Marco Bazilikası

Altın mozaikler, kubbeler, Bizans etkisi… Bu bazilika içeri girdiğin anda seni “Venedik zenginliği böyle bir şeymiş demek” moduna sokar.
- Giriş genelde ücretsiz olur fakat bazı bölümler (müze, teras gibi) ücretlidir.
- Terasa çıkıp San Marco Meydanı’na tepeden bakmanı şiddetle öneriyorum.
3. Palazzo Ducale (Dükler Sarayı)
Venedik Cumhuriyeti’nin gücünü burada hissedersin. Sarayın içinden geçerken:
- İhtişamlı salonlardan,
- Tablolar ve fresklerle dolu duvarlardan,
- Ve Ahlar Köprüsü üzerinden eski zindanlara geçersin.
Mahkumlar, son kez Venedik manzarasına bu köprüden baktığı için adına “Ahlar Köprüsü” derler.
4. Aziz Mark’ın Çan Kulesi (Campanile)
Şehre kuş bakışı bakmak istiyorsan adres burası.
- Asansörle yukarı çıkarsın,
- Tüm lagünü, kırmızı kiremitli çatıları, adaları görürsün.
Gün batımına yakın çıkarsan fotoğraf konusunda jackpot yaparsın.
5. Rialto Köprüsü ve San Giacomo di Rialto

Rialto Köprüsü, Büyük Kanal üzerindeki en eski ve en ünlü köprüdür. Hem köprü hem de alışveriş noktası gibi çalışır.
Yakınındaki San Giacomo di Rialto kilisesi ise Venedik’in en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilir. Vadeli romantizm arayanlar için akşam saatlerinde Rialto bölgesi epey etkileyici olur.
6. Mercato di Rialto (Rialto Pazarı)
Gerçek Venedik’i hissetmek istersen sabah erkenden buraya uğra.
- Taze balıklar, sebze-meyve tezgahları,
- Bağıran satıcılar, torbalarla eve giden yereller…
Turist tuzağı restoranlardan kaçıp burada alışveriş yaparsan, kanal kenarında kendi mini pikniğini bile kurarsın.
7. Accademia ve Accademia Köprüsü

Gallerie dell’Accademia, Venedik sanatının en önemli eserlerini sergiler. Sanatla aran iyiyse saatlerce oyalanırsın.
Hemen yanındaki Accademia Köprüsü ise Büyük Kanal manzarasının en güzel görüldüğü noktalardan biridir. Gün batımında köprü üzerinde durup gondolları izlemek klasik Venedik ritüellerinden biridir.
8. Peggy Guggenheim Collection
Modern sanatı seviyorsan burayı atlama. 20. yüzyılın en önemli koleksiyonlarından birini gezerken, aynı zamanda Grand Canal manzaralı bir avluda soluklanırsın.
9. Santa Maria della Salute Bazilikası
Büyük Kanal’ın girişinde karşına çıkan o zarif, beyaz kubbeli kilise işte burası.
- Dışarıdan fotoğrafı efsane,
- İçeride ise barok detaylar ve sakin bir atmosfer seni bekler.
10. Libreria Acqua Alta
Burası kitapçı değil, “kitap fetişisti cenneti”.
- Kitapları gondolun içine, küvetin içine, eski merdivenlerin üzerine yığarlar.
- Avluda kitaplardan yapılmış merdivene çıkıp kanal manzarasına bakarsın.
Instagram ruhunu coşturur ama lütfen içeride bağıra çağıra video çekip çalışanları delirteme.
11. Fenice Tiyatrosu (Teatro La Fenice)
Dünyanın en ünlü opera binalarından biri. Yangınlardan sonra “feniks gibi” küllerinden doğduğu için adı La Fenice (Anka Kuşu).
Vaktin uyarsa bir temsil yakalamanı öneririm. Olmazsa en azından gündüz rehberli turlarla içini gezebilirsin.
12. Caffè Florian – San Marco Meydanı’ndaki Efsane Kafe

1720’de açılan Caffè Florian, İtalya’nın ve dünyanın en eski kafelerinden biri olarak hizmet vermeye devam eder.
- İçeri girdiğinde kendini 18.-19. yüzyıl Avrupa’sında hissedersin.
- Aynalı salonlar, duvar resimleri, canlı müzik…
- Fiyatlar evet yüksek ama bir kahve içip atmosferi yaşamak “Venedik klasiği” sayılır.
“1800’lerden kalma gibi görünen kafe” diye hatırladığın yer ciddi ihtimalle burası. Bu arada çok pahalı olduğunu söylememiz lazım.
13. Burano Adası

Rengarenk evlerin, çamaşır iplerinin, dantel işlerinin adası.
- Venedik’ten vaporetto ile 40–45 dakikada ulaşırsın.
- Fotoğraf çekmeyi seviyorsan yarım gününü rahatça gömersin.
14. Murano
Cam ustalarıyla ünlü ada.
- Cam atölyelerini gezersin,
- Üretimi izlersin,
- Hediyelik cam takılar, objeler alırsın.
15. Lido
Yaz aylarında denize girmek istersen adres burası.
- Plajları, bisiklet yolları, daha sakin bir atmosfer sunar.
- Aynı zamanda Venedik Film Festivali’nin de adresi.
Venedik Gondol Fiyatları ve 2 €’ya Karşıya Geçme Taktiği

Gondol fiyatları (2025 civarı resmi tarifeye göre)
- Gündüz (09:00–19:00): 30 dakika için 90 € civarı
- Akşam/Gece (19:00 sonrası): 35 dakika için 110 € civarı.
- Bu fiyat gondol başına geçerli, kişi başına değil. 4–5 kişi paylaşırsan maliyet düşer.
Özel turlar, şarkılı performanslar vb. için fiyat daha da yukarı çıkar.
2 €’ya karşıya geçme olayı: Traghetto
“Ben sadece bir gondola binip suyun üstünden geçtim demek istiyorum ama 100 € veremem” diyorsan, traghetto tam sana göre:
- Traghetto, aslında toplu taşıma gondolu.
- Büyük Kanal’ın bazı noktalarında, karşıya geçmek için kullanırsın.
- Ayakta durup birkaç dakikalık bir geçiş yaparsın.
- Ücret genelde 2 € civarındadır.
Turistik gondol turu kadar romantik değil ama “gondola bindim” check’ini uygun fiyata verirsin.
Gondolcuların tişörtleri: Neden bazısı siyah, bazısı kırmızı çizgili?

Gondolcular klasik olarak çizgili tişört giyer:
- Siyah-beyaz
- Kırmızı-beyaz
Bu renkler çoğunlukla kişisel tercih ve gondol derneklerinin küçük stil farklarıyla alakalıdır. Bazı bölgelerde ya da şirketlerde belirli renkler daha yaygın olur. Şehir genelinde turistik bir “uniforma geleneği” oluştuğu için, iki renk de kabul görmüş standart haline gelir. Yani birinin kırmızı, diğerinin siyah giymesi fiyat farkı anlamına gelmez; sadece stil farkı yaratır.
Venedik’te Ulaşım: Vaporetto, Yürüyüş ve Biletler
Venedik’te araba zaten yok, otobüs yerine vaporetto kullanırsın.
- Tek yön bilet: 60–75 dakika geçerli, 9–10 € bandında.
- 24 saatlik–48 saatlik–72 saatlik kartlar daha mantıklıdır, özellikle Murano–Burano yapacaksan.
Şehir merkezinde ise en güzel ulaşım şekli hâlâ yürümek. Bol bol köprü, dar sokak, küçük meydan keşfedersin.
Venedik Ne Zaman Gidilir? Hava Durumu ve Mevsimler
Genel hatlarıyla:
- İlkbahar (Nisan–Mayıs): 15–22 °C civarı, gezmek için en ideal zamanlardan. Kalabalık vardır ama yaz kadar boğucu olmaz.
- Yaz (Haziran–Ağustos): 25–32 °C’yi görür, nem ve kalabalık tavan yapar. Fiyatlar yükselir.
- Sonbahar (Eylül–Ekim): 18–24 °C civarı, hem hava hem ışık güzeldir. Fotoğrafçılar için cennet.
- Kış (Kasım–Şubat): 3–10 °C civarı, sisli, sakin ve melankolik bir atmosfer sunar. Ancak acqua alta riski ve soğuk rüzgarı hesaba katmalısın.
Benim önerim: Nisan–Mayıs veya Eylül–Ekim. Hem hava yürümeye uygun olur, hem fiyatlar ve kalabalık nispeten daha kontrollüdür.
Venedik’te Konaklama: Ucuzdan Pahalıya Öneriler
Fiyatlar sezona göre uçabilir ama sana konsept bazlı rehber yapayım. Otel isimlerini örnek tarzda veriyorum; rezervasyon sitelerinden güncel puan ve fiyatlara mutlaka bak.
Bütçe Dostu – Hosteller ve Basit Pansiyonlar
- Mestre Bölgesi: Karşı yakadaki Mestre’de kalırsan fiyatları ciddi düşürürsün. Trenle 10–15 dakikada Venedik Santa Lucia’ya geçersin.
- Basit ama iş gören yapıda hosteller ve apartlar bulursun. “Ben akşamları bile Venedik’in içinde olmak istiyorum” demezsen mantıklı.
Orta Seviye – Venedik İçinde Butik Oteller
- Cannaregio & Dorsoduro Bölgeleri: Turist kalabalığından biraz uzaklaşırsın ama merkeze yürüyerek rahatça gidersin.
- Küçük kanallara bakan butik oteller, eski palazzo’lardan dönme konaklama seçenekleri bulursun.
- Fiyat–performans açısından en dengeli alan genelde buralar olur.
Üst Seviye – Tarihi Binalarda Lüks Konaklama
- San Marco ve Grand Canal Üzeri Oteller:
- Eski saraylardan dönüştürülmüş 4–5 yıldızlı otellerde kalırsın.
- Oda manzaran Grand Canal olursa, sabah perdeleri açtığında gondollarla göz göze gelirsin.
- Balayı, yıl dönümü gibi romantik kaçamaklarda bu bölge çok tercih edilir.
Kısa özet:
- En ucuz: Mestre + toplu taşıma
- En keyifli: Cannaregio / Dorsoduro
- En gösterişli: San Marco & Grand Canal hattı
Venedik’te Festivaller ve Özel Etkinlikler

Venedik Karnavalı (Carnevale di Venezia)
Genelde Şubat ayı içinde (Paskalya takvimine bağlı olarak tarih değişir).
- Maskeler, kostümler, balolar, konserler…
- Şehir bu dönemde hem kalabalık hem pahalı olur ama atmosfer efsanedir.Festivation+1
Festa del Redentore
Temmuz ortasında kutlanır (genellikle 3. hafta sonu).
- Kilise törenleri, havai fişek gösterileri,
- Kanallarda süslenmiş tekneler ve sandal partileri…
Venedik Uluslararası Film Festivali
Her yıl Ağustos sonu–Eylül başı civarında Lido adasında gerçekleşir.
- Kırmızı halı, ünlüler, film gösterimleri…
- Lido bu dönemde iyice hareketlenir.
Regata Storica
Eylül başında yapılır (genellikle ilk pazar).
- Geleneksel kostümler, süslü gondollar, tarihi teknelerle yarışlar…
- Grand Canal üzerindeki en renkli gösterilerden biridir.
Tarihler her yıl hafif oynamaya devam ettiği için seyahat planlamadan önce resmi takvimlere göz atmanı mutlaka öneriyorum.
Venedik Giriş Ücreti: Günübirlik Gidersen Ayak Bastı Parası
Venedik, günübirlik ziyaretçiler için Access Fee denilen bir giriş ücreti alır.
- Ücret genellikle 5–10 € arasında değişir.
- Tarihe göre ve ne kadar erken ödediğine göre rakam değişir; 4 gün önceden ödersen 5 €, son dakika alırsan 10 € civarına çıkar.
- Ücreti online olarak ödersin ve sana bir QR kod gelir.
- Şehre sadece gündüz, konaklamadan girenler için geçerlidir.
- Otelde konaklarsan ayrıca konaklama vergisi (gecelik 1–5 € civarı) ödersin ancak günlük giriş ücretinden muaftır; otel sana bu konuda yardımcı olur.
Özetle: “Ben sabah gelip akşam dönerim” diyorsan, bu vergiyi hesaba katman şart.
Venedik’te 2 Euroya Karşıya Geç, Geri Kalan Parayı Aperitivo’ya Harca
Gondol turuna servet dökmek istemezsen, traghetto ile 2 €’ya karşıya geçersin; geri kalan bütçeyi:
- Akşamüstü bir spritz + cicchetti (İtalyan mezeleri) için kullanırsın,
- Ya da Caffè Florian’da “tarihle kahve içtim” anısına yatırım yaparsın.
Bu şehirde aslında her adımın bir maliyeti, ama aynı zamanda her köşenin de bir hikayesi vardır.
Gezen Yaka sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.




