close

Yurt Dışı

GenelYurt Dışı

Kopenhag Gezi Rehberi

kopenhag gezilecek yerler rehberi

Danimarka’nın Kalbinde Yazı Yaşamak: Jazz, Kanallar ve Malmö’ye Kaçış Taktikleri

Kopenhag… Kuzey’in en estetik, en düzenli ama bir o kadar da “ben özgürüm” diyen şehirlerinden biri. Danimarka’nın başkenti harika bir destinasyon. Bisikletler, yaya sayısından fazladır. Kahve törensel bir ciddiyetle içilir. Hygge felsefesi günlük yaşamın parçasıdır. Ve eğer rotanı Temmuz ayına denk getirebildiysen şanslısın, çünkü şehir adeta müziğe teslim oluyor: Kopenhag Caz Festivali ile!

Havalimanından Şehir Merkezine Ulaşım

Kopenhag Kastrup Havalimanı şehir merkezine sadece 8 km uzaklıkta. İndiğin gibi merkeze geçmek için birçok seçeneğin var:

  • Metro: En pratik seçenek. M2 hattına bin, 15 dakikada şehir merkezindesin.
  • Tren: Merkez istasyona (København H) ulaşım yaklaşık 13 dakika.
  • Otobüs: 5C numaralı otobüsle daha uygun fiyatlı ama biraz daha uzun bir yolculuk.
  • Taksi: Ortalama 250-300 DKK arası. Ama unutma, burası pahalı şehirler liginde oynuyor.

Para birimi: Danimarka Kronu (DKK)
Kart kullanım oranı: %100’e yakın. Yanına nakit alma, banka kartın varsa dünyayı gezersin.

Kopenhag Jazz Festivali: Temmuzda Şehir Bir Nota Gibi Titrer

Her yıl Temmuz ayında düzenlenen Kopenhag Jazz Festivali, Avrupa’nın en önemli caz etkinliklerinden biri. Şehirdeki neredeyse tüm parklar, barlar, müzeler ve sokak köşeleri müzikle dolup taşıyor. Festival genellikle 10 gün sürüyor ve çoğu konser ücretsiz. Özellikle Kongens Have ve Nyhavn’daki sahneler mutlaka görülmeli.

Tavsiye: Festival programını önceden incele. Bazı konserler kapalı alanlarda ve rezervasyon istiyor.

Gezilecek Yerler: Kopenhag’ın Ruhunu Yakala

Nyhavn

O meşhur renkli evler, kanal kıyısında bir bira keyfi… Instagram’ın en çok sevdiği yer burası olabilir. Ama sadece fotoğraf çekip geçme, kanalda tekne turuna çık.

Amalienborg Sarayı

Kraliyet Ailesi hâlâ burada yaşıyor. Saat 12.00’deki nöbet değişimini izlemek klasik bir turist klasiği ama etkileyici.

Küçük Deniz Kızı Heykeli

Masal gibi ama bir tık hayal kırıklığı… Gidilir mi? Evet. Ama beklenti büyük olmasın.

Tivoli Bahçeleri

Hem lunapark, hem bahçe, hem kültürel alan. Avrupa’nın en eski eğlence parkı. Giriş ücreti ortalama 145 DKK.

Rosenborg Kalesi: Kraliyet Mücevherlerinin Ev Sahibi

Kopenhag’ın kalbinde, yemyeşil Kongens Have (Kralın Bahçesi) içinde yükselen Rosenborg Kalesi, şehrin en fotojenik ve tarihi noktalarından biri. 1600’lerin başında IV. Christian tarafından Rönesans tarzında inşa edilmiş bu kale, dışarıdan baktığında bile masalsı bir hava veriyor.

İçeri girdiğinde ise Danimarka Kraliyet Mücevherleri seni bekliyor: Taçlar, mücevherler, tören kılıçları… Adeta zaman kapsülü gibi.

Giriş ücreti: Yaklaşık 130 DKK (online biletle daha ucuz olabilir).
Açık olduğu saatler: Yaz aylarında genelde 10.00–17.00 arası.
Tavsiyem: Bahçesinde bir kahve molası ver, yaz aylarında çimlere yayılmak serbest!

Fotoğraf severler için bonus: Ön cephede klasik “kale fonlu” pozunu almayı unutma — Instagram’da garantili beğeni silsilesi.

Christiania: Özgürlüğün Deney Sahası

Kopenhag’ın en sıra dışı ve tartışmalı köşesi Freetown Christiania, şehir içinde özerk bir “topluluk”. 1971’de bir grup hippinin eski askeri barakaları işgal edip “biz burada kuralları kendimiz koyarız” demesiyle kurulmuş.

O günden beri Christiania bir anarko-özgürlükçü komün olarak kendi yasalarını, mimarisini ve sanatını geliştirmiş. Duvarlar grafitilerle dolu, el yapımı evler masalsı gibi ama yer yer distopik.

Neden böyle bir yer var?

  • 1970’lerde Kopenhag’daki konut krizine tepki olarak ortaya çıkıyor.
  • Alternatif yaşam biçimlerine alan açmayı hedefliyor.
  • Danimarka devletiyle yıllarca çatışma, uzlaşma ve karmaşık bir hukuki statü mücadelesi yaşadı.

Gidince ne yapılır?

  • Renkli sokak sanatı ve atölyeleri keşfet.
  • Organik kafe ve barlarda takıl.
  • Açık hava konserlerine denk gelirsen kaçırma.

Not: Fotoğraf çekmek yasak ve pek hoş karşılanmaz.

Christiania klasik bir turist rotası değil — ama Kopenhag’ın ruhunu, Danimarkalıların özgürlük anlayışını ve toplumsal deney arayışını en iyi anlatan yer.

Temmuz Ayında Kopenhag Havası

Temmuz ayında Kopenhag tam gezmelik. Gündüz sıcaklıkları 20-24°C civarında. Akşamları serin olur, bir hırka almayı unutma. Güneş 22:00’ye kadar batmıyor, yani uzun uzun keşfetmeye bol zaman var.

Ne Yenir, Ne İçilir?

  • Smørrebrød: Açık sandviç ama Michelin kalitesinde. Denemeden dönme.
  • Danimarka çörekleri (Danish Pastry): Tüm şehri tarçın kokusuyla saran tatlı bir günah.
  • Carlsberg Birası: Yerinde içmek varken neden marketten alasın?

Uygun Konaklama Tavsiyeleri

Kopenhag’da konaklama pahalı ama birkaç taktikle uyguna getirmek mümkün:

  • Urban House Copenhagen by MEININGER: Hem hostel hem otel gibi. Merkeze yürüme mesafesinde.
  • Steel House Copenhagen: Modern, genç ruhlu ve havalı.
  • Wakeup Copenhagen: Minimalist ama işlevsel. Temiz ve güvenilir. Biz burada kaldık. Çok memnun olarak ayrıldık. Kahvaltısı, bahçesi ve ortamı çok güzeldi. Açık büfe kahvaltısı çok yeterliydi. Nyhavn’a yürüme mesafesi olması da cabası.

Malmö’ye Geçmek: Bir Ülkeden Diğerine 30 Dakika

Kopenhag’da kahveni içtin, cazla coştun, Nyhavn’da poz verdin. Şimdi ne?
Tabii ki İsveç’e geçiş zamanı! Malmö, Kopenhag’a sadece Øresund Köprüsü ile bağlı. Yani iki ülke arası geçiş sadece yarım saat!

Malmö’ye Ulaşım Seçenekleri:

  • Trenle: Kopenhag merkez istasyonundan Malmö C merkezi istasyonuna 35 dakikada gidilir. Bilet fiyatı ortalama 90 DKK.
  • Otobüsle: Flixbus veya Öresund otobüsleri ile daha ekonomik ama biraz daha uzun (~1 saat).
  • Arabayla: Øresund Köprüsü ücretli (yaklaşık 60 €), ancak araçla seyahat edenler için etkileyici bir manzara vaat ediyor.

Not: Hem Danimarka hem İsveç Schengen bölgesi içinde. Ancak yanına pasaport veya kimliğini mutlaka al.

Gezen Yaka’dan Taktikler

  • Bütçeni korumak istiyorsan marketten alışveriş yap. Danimarka’da dışarıda yemek cep yakabilir.
  • Festival döneminde erken rezervasyon şart. Hem oteller hem konserler doluyor.
  • Elektrikli scooter kiralayarak şehri hızlıca gezebilirsin.
  • Kanal turuna akşam saatinde çık; gün batımı manzarası şahane.

Hazırsan Kopenhag seni bekliyor. Temmuz’da cazın ritmine, kanal kıyısında hygge keyfine ve İsveç’e uzanan bir yolculuğa “ja” demenin tam zamanı!

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
GenelYurt Dışı

Stockholm Gezi Rehberi: İskandinavya’nın Kalbinde Bir Masal Gibi Yolculuk

İskandinavya’nın zarif prensesi Stockholm’e hoş geldin! Hem tarihiyle hem doğasıyla hem de tasarımıyla “cool” olmayı başarmış nadir başkentlerden biri. Eğer karavanla değil de uçakla geldiysen, ya da sırt çantanı alıp kuzeyin rüzgârına kapıldıysan, bu rehber tam sana göre! Hazırsan Stockholm’ün sokaklarında birlikte kaybolalım. (Kaybolmak burada bir sanattır.)

Havalimanından Şehre Ulaşım: Arlanda mı, Bromma mı?

Stockholm’e genelde Arlanda Havalimanı üzerinden varılıyor. Şehir merkezine 40 km uzaklıkta ama ulaşım oldukça kolay:

  • Arlanda Express: 18 dakikada city center’dasın! Ama fiyatı biraz soğuk: tek yön 320 SEK civarı (~30 €).
  • Flygbussarna (Otobüs): Daha ekonomik, yolculuk yaklaşık 45 dakika. Gidiş-dönüş 219 SEK civarı.
  • Pendeltåg (Banliyö treni): SL kartın varsa gayet hesaplı. 40-45 dakikalık bir yolculukla merkeze ulaşıyorsun.

Eğer Bromma Havalimanı’ndan geliyorsan, şehir merkezine sadece 9 km uzaklıkta ve otobüsle ulaşım oldukça pratik.

Para Birimi & Harcama Tüyoları

  • Para birimi: İsveç Kronu (SEK)
  • 1 Euro ≈ 11.5 SEK (kontrol etmeyi unutma çünkü ekonomi, malum… Nordik de olsa oynuyor.)

Kredi kartı cenneti! Nakit taşımana hiç gerek yok, dilenci bile Swish QR’ı ile gezebilir (abartmıyoruz).

Stockholm’de Hava Durumu – Mevsim Mevsim İnceleme

MevsimOrtalama Sıcaklık (°C)Yanına Ne Almalı?
Kış (Aralık-Şubat)-5 / 2Termal içlik, bere, kar botu
İlkbahar5 / 15Rüzgârlık, kalın kazak
Yaz (Haziran-Ağustos)15 / 25Şort, ince mont (gece serin), pantolon, şemsiye
Sonbahar3 / 12Yağmurluk, bot, şemsiye

Yazın güneş 23:00’te batıyor, kışın ise 15:00’te karanlık basıyor. Jet lag değil bu, “light lag”.

Nerede Kalınır? Uygun Stockholm Otel ve Hostel Önerileri

  • Hotel With Urban Deli – Yer altına inen ama konforu tavana vuran bir deneyim!
  • Generator Stockholm – Hostel arayanlara temiz, sosyal ve merkezi.
  • City Backpackers Hostel – Karavan ruhuna sahip, çorapla gezilebilen bir ortam.
  • Queen’s Otel – Biz burada kaldık. Tam bir fiyat performans oteli konumu da merkezi ve açık büfe kahvaltısı var. Çok memnun kaldık.

Dikkat: Stockholm pahalı bir şehir. Kalacak yer erken rezerve edilmezse gecelik fiyatlar göğe yükselir.

Stockholm’de Ne Yenir? İsveç’in Lezzet Haritası

Stockholm mutfağı, sade ama derin. Tıpkı IKEA gibi: az malzeme, çok etki.

  • Köttbullar: Yani İsveç köftesi! Yanında patates püresi ve lingonberry sosuyla.
  • Gravlax: Şekerli-tuzlu somon. Sabah kahvaltısına bile yakışıyor.
  • Fika: Aslında bu bir yemek değil, hayat felsefesi. Kahve + tatlı molası demek. Favori eşlikçisi: Kanelbulle (tarçınlı çörek).
  • Surströmming: Cesaretine güveniyorsan kokmuş ringa balığını dene.

İsveç Köftesi (Köttbullar) – Tabakta Mutluluk Var

Köttbullar yani İsveç köftesi, aslında Osmanlı’dan İsveç’e giden bir tarifin evrim geçirmiş hali. Yanında patates püresi, bezelye ve lingonberry (yaban mersini) sosu ile servis edilir. Stockholm’de en iyilerini tatmak için:

Meatballs for the People
Pelikan
Bakfickan (Operakällaren)

Market versiyonlarına da şans verebilirsin, özellikle sosları şahane.

Biz Meatballs for the People’da yedik ve özellikle şefin tavsiyesine uyarak tüm çeşitlerin olduğu tabaktan söyledik. Yaklaşık 12 farklı hayvan etinden oluşan bir tabak bu. Farklı tadlara açıksan kesinlikle tavsiye ederiz.

Salluhall – İsveç’in Kapalı Pazar Keyfi

Östermalms Saluhall, Stockholm’ün gurme pazar yerlerinden biri. İçeride taptaze deniz ürünlerinden geleneksel İsveç peynirlerine kadar her şey var.

İçeri girince burnuna gelen ilk şey: tereyağında pişmiş deniz tarağı. Fiyatlar yüksek olabilir ama kalite de öyle.

Denemeden dönme:

Räksmörgås (karidesli açık sandviç)
Gravad Lax (şeker-tuz karışımında marine edilmiş somon)
İsveç peynir çeşitleri (Västerbottensost favorimiz)

Görmeden Dönme: Stockholm’ün En Popüler Yerleri

Gamla Stan (Eski Şehir)

Renkli binalar, Arnavut kaldırımları ve tam ortada Kral’ın Sarayı. İskandinavya’nın Ortaçağ masalı burada yazılmış.

Vasa Müzesi

Batmadan önce yola çıkan ve battıktan sonra 333 yıl denizin dibinde kalan gemi. Sonra çıkarılıyor ve müze yapılıyor. Harika değil mi?,

Djurgården Adası

Viking Müzesi, ABBA Müzesi ve Skansen açık hava müzesi burada. Yani bir ada, ama kültürle dolu.

Gröna Lund

Eğer biraz adrenalinsiz kaldıysan lunapark seni bekler. Yazın konserler de cabası.

MariaBerget

İsveç’e geldiyseniz burayı görmeden dönmeyin. Burası Södermalm’da İsveç’i panoromik olarak izleyebileceğiniz bir seyir terası.

İsveç Belediye Binası (Stadshuset) – Kırmızı Tuğlaların Ardındaki Altın Hikâye

Stockholm’ün siluetini süsleyen en ikonik yapılardan biri Stadshuset, yani belediye binası. İçeride öyle sıradan bir belediye binası bekleme; burası adeta tarih, sanat ve mimariyle bezeli bir saray!

  • Ziyaret Ücreti: Rehberli turlar ile gezilebiliyor. Yetişkinler için yaklaşık 130 SEK, indirimli biletler de mevcut.
  • Ziyaret Kuralları: Rehbersiz girişe izin verilmiyor. Turlar genelde İngilizce yapılıyor ve fotoğraf çekimi bazı alanlarda kısıtlı.

Altın Oda (Gyllene Salen) – Duvarlar Konuşsa…

Altın Oda, ismini aldığı gibi tam 18 milyon altın mozaik parçasıyla kaplı. Bu ihtişamlı salon, Nobel Yemeği’nden sonra yapılan dansların gerçekleştiği yer.

Ve işin en ilginç yanı: duvarlardan birinde Türk bayrağı yer alıyor. Bunun nedeni, oda duvarlarına tarihte önemli kültürleri temsil eden semboller işlenmiş olması. Türk bayrağı da burada Osmanlı’yı temsil ediyor ve bu detay özellikle Türk ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Nobel Müzesi – Dünyayı Değiştiren Fikirlerin Evi

Gamla Stan bölgesinde yer alan bu müze, Nobel ödüllerinin tarihini, kazananları ve onların ilham verici hikâyelerini anlatıyor.

  • Giriş Ücreti: Yetişkinler için yaklaşık 140 SEK. 18 yaş altı ücretsiz.
  • Nobel ödülü almış Türklerden bazıları:
    • Orhan Pamuk – Edebiyat (2006)
    • Aziz Sancar – Kimya (2015)
    • Profesör Daron Acemoğlu (2024)

Müzenin kafesinde sandalyelerin altına ödül kazanmış kişilerin imzaları işlenmiş, detayları kaçırma!

Fika Kültürü – Kahve İçmek Değil, Hayatı Solumak

İsveçliler için fika sadece kahve molası değil, sosyal bağların kurulduğu, anın tadının çıkarıldığı kutsal bir ritüel. Yanına bir dilim kanelbulle (tarçınlı çörek) alırsan, olay tamamdır.

Stockholm’de mutlaka uğraman gereken birkaç fika noktası:

  • Vete-Katten – Klasik İsveç kafesi, tarihi dokusu harika.
  • Fabrique – Fırından yeni çıkmış çörekler eşliğinde.
  • Kaffeverket – Modern ve minimalist bir deneyim arayanlara.

Stockholm Metro İstasyonları – Yeraltının Sanat Galerisi

Stockholm metrosu, “dünyanın en uzun sanat galerisi” olarak bilinir. Her istasyon başka bir konsepte sahip ve görsel olarak etkileyici. Özellikle şu istasyonlara dikkat:

  • T-Centralen – Mavi yaprak desenleri ile huzur verici.
  • Solna Centrum – Kırmızı ve siyah renklerin çarpıcı kontrastı.
  • Kungsträdgården – Yeraltı kalıntıları ve mitolojik dokular.
  • Stadion – Gökkuşağıyla süslenmiş, renk cümbüşü.

Eğer sanat seviyorsan, günlük SL biletinle bu istasyonları gezmek tam bir görsel şölen. Sadece metro istasyonlarını gezmek için sana 45 dk’lık bir bilet veriyorlar. İndi bindi yaparak istediklerini gezebilirsin.

Stockholm’de Yapılmaması Gerekenler

  • Geceleri 23:00’te güneş batınca “daha akşam yeni başlıyor” deyip şortla dışarı çıkma. Hava hâlâ 10°C olabilir.
  • Nakit arama! Hiçbir yerde işe yaramaz.
  • Fika saati dışında kafede laptop açma… Stockholm halkı ciddidir: Fika, sosyalleşmek içindir.
  • Video ve fotoğraf çekerken başkalarını almadığından emin ol. Tepki ile karşılaşabilirsin. Sert bakışlar ve uyarılar da dahil.

Ekstra Tüyolar

  • SL kart al: Toplu taşıma için en hesaplı ve pratik çözüm.
  • City Pass: Müze ve tur teknelerine girişte indirim sağlar.
  • Suyu musluktan içebilirsin. Hem soğuk hem temiz, içince kendini ormanda hissedebilirsin.

Hazırsan kuzeyin serin rüzgarlarını arkana al, Stockholm’ün gizemli sokaklarında kaybol. Biraz ABBA, biraz Viking, bolca hygge seni bekliyor!

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
GenelYurt Dışı

Bosna Hersek Gezilecek Yerler, Ulaşım Rehberi ve Yeme-İçme Önerileri

Bosna seyahat önerileri

“Havanın soğuğu yüreğimizi değil, sadece burnumuzu titretti!”
Şubat ayında Bosna Hersek’e gitmeye karar verdik. Kim kışın Balkan turu yapar demeyin! Biz yaptık. Karavanı Bosna’ya götürmedik ama o ruhu yanımızda taşıdık. Uçakla indik, karla kaplı taş sokaklarda yürüdük, cevabi yedik, Osmanlı izlerini takip ettik. İşte size Bosna Hersek’te ne yapılır, nasıl gidilir, ne yenir içilir rehberi!

Biz 14 Şubat’ta gitmiştik.
Burası Kutsal Kalp Katedrali

Saraybosna Havalimanı’ndan Şehre Ulaşım

Saraybosna Uluslararası Havalimanı (IATA: SJJ), şehre yaklaşık 9 km uzaklıkta.

Ulaşım Seçenekleri:

  • Taksi: Ortalama 20 KM (yaklaşık 10 Euro).
  • Trolleybus/Tramvay: Dobrinja durağından tramvayla merkez.
  • Otobüs: #31e ile 30 dakikada merkezde. Ancak saatler çok seyrek. Kaçırdığınız zaman uzun süre beklemek zorunda kalabilirsiniz.

Tavsiyemiz: Moj Taxi uygulamasını indirin.

Otobüs saatleri çok seyrek.

Para Birimi ve Bütçe Dostu Bilgiler

  • Para Birimi: BAM (Bosna Hersek Konvertibl Markı)
  • 1 Euro = 1.95 BAM (sabit kur)

Euro kabul eden yerler var ama para üstü BAM olur. Bazı yerler ise sadece Euro veya BAM kabul ediyor. Yemeden önce mutlaka sorun.

Kış Ayında Hava Nasıl?

  • Gündüz ortalama: 2°C, Gece: -4°C
  • Kar yağışı sık.

Ne giymeli?

  • Termal içlik + Kalın mont + Bere + Su geçirmez bot

Yaz Ayında Hava Nasıl?

  • Bosna Hersek’te yaz ayları genellikle sıcak, güneşli ve keyifli geçer. Haziran’dan Ağustos’a kadar gündüz sıcaklıkları 26°C ila 32°C arasında değişirken, akşam saatlerinde serin bir esintiyle 16-20°C’ye kadar düşebilir. Özellikle Temmuz ayı en sıcak dönemdir. Yaz aylarında doğa yürüyüşü, tarihi şehir turları ve nehir aktiviteleri oldukça popülerdir.

    Ne giymeli?
  • İnce pamuklu kıyafetler + Şapka + Güneş kremi + Rahat yürüyüş ayakkabısı

Nerede Kalınır? Veya Kalınmaz ?

  • Hotel Old Sarajevo — Otantik ve merkezi.
  • Hostel Franz Ferdinand — Genç gezginler için.
  • Pino Nature Hotel — Doğa ile baş başa.
  • Sarajmali Apartment – Biz burada kaldık ama asla memnun kalmadık. Hiç temiz değildi. Günümüz az olduğu için sineye çektik diyelim.

Bosna’da Ne Yenir, Nerede Yenir?

Cevapi

Minik kıyma kebapları.
Nerede? Zeljo 1 ve 2

Burek

Etli, peynirli, patatesli börek şöleni.
Nerede? Buregdzinica Bosna , Sac Bürek,

Biz kıymalı ve patatesli denedik ama çok da beklentiyi yüksek tutmayın deriz

Tufahija

Şerbetli elma tatlısı.
Nerede? Baklava Saray

Triliçe

Trileçe, hafif ve süngerimsi kekin üç farklı sütle (süt, krema ve yoğun süt) ıslatılmasıyla yapılan, karamel sosla taçlandırılan Balkanlara özgü bir tatlı.

Yöresel Diğer Yemekler

Nanina Kuhinja : Özellikle biz mantısına ve tas kebabı gibi bir et yemeği var biz aşırı beğendik. Farklı lezzetleri de deneyebilirsiniz.

Görmeden Dönme

  • Başçarşı
  • Latin Köprüsü
  • Savaş Tüneli
  • Avaz Twist Tower
  • Vrelo Bosne
  • Gardska Trznica
  • Inat Kuca
İnat Kuca Evi

Yapmamanız Gerekenler

  • ️ Buzlu kaldırımlarda dikkat.
  • Taksilerde pazarlık şart.
  • Müzelerde foto çekmeden önce sorun.

Kısa Rota Önerisi (3 Gün)

  1. gün: Saraybosna turu + Başçarşı + Latin Köprüsü
  2. gün: Vrelo Bosne + Tünel + Avaz Tower
  3. gün: Mostar ya da Travnik turu

Son Tüyolar

  • Schengen değil, vizesiz ama 90 gün sınırı var.
  • Manzara kartpostallık, mutfağı mideye şenlik.
  • Ministry of Ćejf kahvecisini kaçırma!

Gezen Yaka Notu:
Şubat ayında Bosna Hersek, soğuğa rağmen içimizi ısıttı. Eğer siz de karlar içinde tarih kokan bir rota arıyorsanız, bavulu değil eldivenleri hazırlayın!
“Balkanların kalbinde, donmayan bir sevda var.” ️

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
İtalyaYurt Dışı

Roma Gezilecek Yerler : Mutlaka yapman gereken 12 Şey

kolezyumun içi

Roma’da çok fazla seçenek var. Roma gerçekten de rüya gibi bir şehir. Ne kadar bahsedersek bahsedelim her zaman eksik kalıyor. Bu nedenle daha fazla anlatmak istiyoruz.  Eğer araştırmaya çok fazla vaktin yoksa, Roma kaç günde gezilir merak ediyorsan ve Roma’ya kısa bir seyahat planın varsa bu yazımız senin için. İşte Roma’da mutlaka yapman gereken 12 şeyi senin için sıraladık 🙂

Roma Gezilecek Yerler de ilk Kolezyum – Colosseum ‘u görün

Roma Gezilecek Yerler listesinin başında tabiki Kolezyum var. Colosseum, Roma’nın sembolü haline gelmiş bir anfitiyatro. Anlamı ise çok büyük demek. Gerçekten de karşında gördüğünde heybetine inanamayacaksın. 70 yılında imparator Vespanianus tarafından başlatılan inşaat, 82 yılında Titus tarafından bitirilmiştir. Gladyatör savaşları ile ünlü bu muhteşem yapıyı mutlaka görmelisin. Daha detaylı bilgi için Kolezyum-Colesseum Roma’nın Arenası yazımıza tıklayabilirsin.

Fontana Di Trevi- Aşk çeşmesine para atmadan dönmeyin

Fontana Di Trevi dünyadaki en ünlü çeşmelerden birisi. Üç yolun kavşağında bulunduğu için Trevi adıyla anıldığı gibi üç yeraltı su yolu bu noktada toplandığı için isminin bu olduğu da düşünülmektedir.

Roma Gezilecek Yerler listesinin başında gelen Aşk çeşmesi ile ilgili oldukça fazla mit olmasına rağmen en popüler olanı para atma seremonisidir. İnanışa göre eğer bir tane para atarsan Roma’ya tekrar geliyorsun, iki tane atarsan Roma’lı birine aşık oluyorsun, üç tane atarsan Roma’lı birisi ile evleniyorsun ? Biz Roma’ya giderken 18 ayrı para ile gitmiştik. Bizim dileklerimiz ve arkadaşlarımızın dilekleri kabul oldu. Umarız sizin de olur ? Daha detaylı bilgi için linke tıklayabilirsin

Rome Fontana Di Trevi Italy

Pantheonun Güzelliği içinde kaybolun

Pantheon, Antik Roma döneminden kalan ve en iyi şekilde korunmuş olan bir tapınaktır. Tanrıların Evi anlamına gelmektedir. Muhtemelen Panteon’un en etkileyici özelliklerinden biri de mimarisidir. Pantheonun yapısı bir dizi kesişen kemerden ve kubbeden oluşmaktadır. İnanılmaz büyüleyici bir mimariye sahip. Mutlaka görün. Daha detaylı bilgi için linke tıklayabilirsin

Rome Pantheon

İSPANYOL MERDİVENLERİ ( Piazza De sipagne)ni mutlaka ziyaret edin

Toplamda 138 basamaktan oluşan İspanyol Merdivenleri, Francesco De Sanctis tarafından 1717 yılında Roma’nın tam ortasında bulunuyor. İspanyol merdivenleri denmesinin nedeni ise yapıya dönemin İspanyol Büyükelçiliği’nin sponsor olmasına dayanmaktadır. Bu meydanda yapılacak en güzel şey sanırız biraz gezdikten sonra dinlenmek için Roma dondurması yemek olabilir. Bizce ambiansı oldukça müsait ?

Roma dondurması ve Tiremusu yemeden dönmeyin

Dünyaca ünlü bu dondurmalardan ve Tiremusulardan yemeden asla dönmeyin. Biz ettik siz etmeyin. Bunun için ispanyol merdivenlerinde oturarak manzara ve merdivenin tadını çıkarabilirsin.

Roma Gezilecek Yerler Listesine Meydanları ekleyin

Bizim en çok sevdiğimiz şeylerden biri hangi ülke veya şehirde olursak olalım meydanlarda oturmaktır. Meydanda vakit geçirdiğimizde özellikle o şehrin dokusunu çok daha iyi hissediyoruz.

Bu nedenle Roma ‘da bulunan 2 meydan bizim favorimiz oldu: Piazza San Pietro –  Aziz Petrus Meydanı ve Piazza Del Popolo ( Popolo Meydanı). Elbette çok daha fazlası mevcut ancak sınırlı zamanın varsa bu 2 meydanı mutlaka görmelisin.

Bir Yemek Turu’na Katılıp İtalyan Lezzetlerini Keşfedin

İtalya pizza ve makarnaları ile çok ünlü. Çeşit çeşit makarnalar var. Biz hediye olarak bile almıştık. Ne tarz makarnaların yapıldığını incelemek istersen yazımıza tıklayarak bakabilirsin ancak farklı lezzetler de deneyimlemek ve İtalyan kültürünü yaşamak istersen bizce mutlaka yemek turuna katılmalısın.

Vatikan’a bir tam gün ayırın, Vatikan Bahçelerinde gezin

Bizce Vatikan’da ilk sırada. Şimdi öyle bir yer düşün ki, burası bir ülke ama ülke içerisinde. Yani bahsedeceğimiz yer ülke içerisinde en küçük ülke olarak geçiyor. Kendine ait bir yönetim sistemi var, kendine ait bir bayrağı var, kendine ait bir radyo istasyonu var ki tüm dünyada 29 dilde yayın yapıyor. Ne kadarlık bir süre yeterli olur dersen bu konuda açık olmalıyız ki eğer her şeyi inceleyeceğim, olağanüstü sanat eserlerinde kendimi kaybedeceğim, tarih içinde yolculuğa çıkacağım diyorsan neredeyse 1 tam gününü ayırmalısın. Özellikle Vatikan bahçelerinde zaman geçirmeye bayılacaksın. Dolayısıyla evet en çok zaman harcaman gereken yer. Daha detaylı okumak istersen seni Vatikan Gezi Rehberi Ve Sistine Şapeli gezi rehberimize alalım ?

Vatikan girişi

Roma Gezilecek Yerler Listesinde Palatino Tepesi olmalı

Roma gezilecek yerler arasında bir yer daha var o da Palatino Tepesi. Burası Romalı soyluların yanı sıra imparatorların da ikamet adresidir. 270 bin kişilik kapasiteye sahip bir antik hipodrom olan Circus Maximus yer alıyor. Burada bir öneri paylaşmak isteriz Kolezyum, Forum ve Palatino Tepesi tek bölge şeklinde Antik Roma olarak gezebilirsin. Roma pass alarak bu muhteşem 3’lüyü gezebiliyorsun. Romapass ile ilgil detaylı bilgiyi linkine tıklayarak okuyabilirsin.

Roma Pass ücretsiz müze hakkınızın ilkini burada kullandığında aynı bilet 24 saat Palatino Tepesi için de geçerli oluyor. Foro Romano ise ücretsiz. Dolayısıyla her üçünü de tek bilet hakkı kullanarak Roma Pass ile gezebilirsin. 

ROMA İMPARATORLUĞUNUN MERKEZİ- ROMA FORUMU ZİYARET EDİN

Tamamını gezmek yaklaşık 3 saatinizi alıyor. Eğer sıkışık zamandaysan elbette tercih senin ancak gezersen pişman olamayacaksın ? 2000 yıl öncesinde kurulan büyük imparatorluğun şaşasına inanamayacaksın. Aradan 2000 yıl geçmiş olmasına rağmen hala en büyük benim dercesine herkesi selamlıyor.

Burası Antik roma döneminin tam anlamıyla merkezidir. Burası hem adli kararların alındığı, ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasetin merkezi ve ekonominin yürüdüğü bir yerdir. Bu nedenle burada fazlaca kamusal yapı, tapınak ve anıt ve tanrılara ait heykeller bulabilirsin.

Bugün içini gezmeye başladığınızda içinde otların çıktığını görsen de yine de ihtişamından bir şey kaybetmiyor. Kolezyum ( Colosseum)’un kuzeybatısında yer alan Roma Forumu Kolezyum ve Palatino Tepesi ile birlikte yılda ortalama 6 milyon turist ağırlıyor. Bu Turistlerden biri de sen olmalısın.

Campo de’ Fiori Pazarına Uğrayın

İtalya’da yemek kültürü gerçekten hayatın merkezinde ,aslında biraz bize de benziyor. Roma gezilecek yerler listesine eklemek istedik. Pazarın kurulduğu yer aslında bir meydan. Pazar kurulduğu zaman çok ayrı bir havası var. Pazarı dolaşmak, hatta alışveriş yapmak çok keyifli oluyor. 
Pazar kurulmadığında ise daha sıcak bir görüntü çiziyor. Kafe ve restaurant sayısı da oldukça fazla. Ayrıca tam ortasında ünlü İtalyan filozof ve gökbilimci Bruno’nun heykeli var. Bruno, evrende dünyadan başka gezegenlerinde olduğunu savunduğu için sapkınlıkla suçlamaları ile karşılaşmış. Bizce kesinlikle bu meydana uğrayın.

Roma Gezilecek Yerler listesine Opera veya Baleyi ekleyin

Sever misin bilmiyoruz ancak tarihin ve kültürün bu kadar iç içe geçtiği bir şehir de olunca insan bu şehri daha fazla yaşamak istiyor. Özellikle çok büyük sanatçıların doğduğu bu şehirde bir akşam opera veya bale temsillerine katılmak sence de harika olmaz mı? Bunun içinde en popüler olanı Teatro Dellopera di Roma. Sezonda yeni neler var linke göz atabilirsin. Biletini online almanı tavsiye ederiz.

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yunanistan

Yunan Adaları Kapıda Vize Uygulaması

Yunan Adaları Kapıda Vize Uygulaması Nedir?

Yunan Adalarına kapıda vize uygulamasının yeniden başlaması kabul edildi. Aslında kapıda vize uygulaması geçmiş yıllara ait bir uygulamaydı . Geçmişi 2012 yılına kadar gidiyor ancak tüm dünyada yaşanan pandemi süreciyle birlikte bu süreç askıya alındı.

Pandemi sürecinden önce ise  Midilli (Lesvos), Sakız (Chios), Sisam (Samos), Rodos (Rhodes), İstanköy (Kos), Meis (Kastellorizo) ve Sömbeki (Simi) adalarını içerecek şekilde uygulanmıştı.

Yunan Adaları Kapıda Vize Uygulaması

Yunan Adaları Kapıda Vize Uygulaması Nedir?

Kapıda vize uygulamasının bir diğer ismi Hızlı veya ekspress müze olarak geçmektedir. Yani sınır kapısından alabildiğiniz vize türü olarak tanımlayabiliriz.

Yurtdışına seyahat eden kişiler eğer iki ülke arasında bu anlaşma var ise bu vizeye kapıda başvuru yapabiliyorlar.

Hani ülkelere kapıda vize uygulaması var bunun için Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinden inceleyebilirsiniz.

Yunan Adaları Kapıda vize uygulaması hangi Yunan adalarında geçerli?

2019 yılında kapı vizesi uygulaması Midilli, Sakız, Sisam, Rodos, Kos, Meis ve Simi adalarında geçerliydi. Yeni anlaşma ile birlikte bu yedi adaya şimdi Limni, Leros, Kalymnos eklenmiş oldu.

Uygulama daha öncesinde belli bir dönemi kapsıyordu. Şimdi ise sadece ilkbahar ve yaz sezonunda değil tüm sene boyunca geçerli olacak.

Yunan adalarına kapıda vize uygulamasının ücreti nedir?

Net bir rakam henüz açıklanmasa da 60€ olacağı konuşuluyor. Bize biraz pahalı geldi ama yine de değerlendirilebilir diye düşünüyoruz.

Yunan Adaları Kapıda Vize Uygulaması

Yunan Adaları Kapıda Vize Uygulaması vizesi için hangi evraklar gereklidir?

Umuma mahsus (bordo) pasaport sahibi Türk vatandaşları için Yunanistan kapıda vize uygulamasına başvurmak için gereken evraklar ise şöyleydi:

  • En az 6 ay geçerliliği olan pasaport (aslı ve fotoğraflı sayfasının fotokopisi)
  • Vize başvuru formu
  • Gidiş / dönüş feribot bileti
  • Otel rezervasyonu
  • 2 adet biyometrik fotoğraf
  • 3 aylık banka hesap dökümü
  • Seyahat sağlık sigortası
  • Vize ücreti

Aynı Vize ile başka adalara geçiş yapabiliyor muyuz?

Eğer kapıda vizede farklı adalara da geçiş yapmak istiyorsanız bu yine 7 günlük sürede mevcut ancak tüm programınızın net olması ve önceden otel rezervasyonlarının yapılması gerekiyor ve daha da önemlisi bunu ibraz etmelisin. Sadece kapıda vize uygulaması olan 10 adada konaklayabilirsiniz. Bunun dışında başka adalara geçiş yapamaz ve anakaraya basamazsınız.

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Fransa

MARSİLYA GEZİ REHBERİ

MARSİLYA GEZİ REHBERİ listemize başlamadan önce genel olarak Marsilya hakkında bilgiler vermek istiyoruz.

Fransa‘nın en büyük ve önemli liman kentlerinden biridir. MARSİLYA GEZİ REHBERİ açısından da oldukça zengin alternatif var. Hem ülkemize yakınlığı hem de liman şehri olmasından dolayı hem seçenek bol hem de kısa zamanda MARSİLYA GEZİ REHBERİ listesini tamamlayabilirsiniz 🙂

2013 yılında Avrupa Kültür Başkenti unvanını da alan şehir; etkileyici müzeleri, yıl boyu güneş alan sahilleri, leziz deniz ürünleri, sahil kasabaları ile özellikle kısa süreli yurt dışı tatil yapmak isteyenler için de bizce güzel bir seçenek.

MARSİLYA NEREDEDİR?

MARSİLYA GEZİ REHBERİ geçmeden önce Marsilya, Fransa’nın güneydoğu’sunda bulunan, Bouches-du-Rhône ilinin ve Provence-Alpes-Côte d’Azur bölgesinin merkez şehridir. Fransa’nın 2. en büyük kentidir. Ayrıca 1.715.096 nüfusuyla Fransa’nın 3. en büyük metropolitan yerleşim alanıdır. Marsilya hem bulunduğu konum hem de liman şehrinde olmasından dolayı MARSİLYA GEZİ REHBERİ listesi oldukça zengindir.

MARSİLYA’ ULAŞIM NASILDIR ?

Marsilya’ya ulaşmanız aslında çok kolay 🙂 İstanbul’dan Marsilya’ya direk uçuşlar mevcut. Havalimanının ismi ise Marseille Provence Havaalanı. Burası küçük bir havalimanı olmasına rağmen yaz aylarında oldukça kalabalık oluyor. Ancak Marseille Provence Havaalanı’na indiğin anda önünden kalkan otobüslerle istediğin yere ulaşabilirsin. MARSİLYA GEZİ REHBERİ için bir diğer önemli ulaşım alanı ise Saint Charles Garı. Burası bir çok filme de sahne olan bir gar. İstersen tüm detaylara linkten bakabilirsin.

MARSİLYA’ YA NE ZAMAN GİDİLİR ?

Marsilya bir Akdeniz şehri olduğu için Akdeniz iklimi hakim. Bu nedenle MARSİLYA GEZİ REHBERİ listesini tamamlamak için en uygun zaman Mayıs – Eylül ayları. En sıcak aylar tabii ki Temmuz ve Ağustos. Mayıs ayı biraz serin olsa da 19 Mayıs tatilini değerlendirebilirsin. Biz öyle yapmıştık 🙂

MARSİLYA GEZİ REHBERİ – MARSİLYA’DA NEREDE KALINIR?

Marsilya çok büyük bir şehir olduğu için elbette seçenek çok fazla. Biz otellerimiz ayarlarken her zaman önce bilindik ve daha önce kaldığımız otel seçenekleri üzerinden gidiyoruz. eğer bulamazsak farklı alternatiflere yönelmeye başlıyoruz. Buna en güzel örnek ise İbis Otelleri oluyor. Hem uygun fiyatlı hem de lokasyon olarak genelde merkezde oluyor. Kahvaltısı ise çok güzel biz tavsiye ediyoruz. Özellikle gittiğinizde bizim için de kruvasan yiyin olur mu? 🙂

MARSİLYA GEZİ REHBERİ MARSİLYA’DA GEZİLECEK YERLER

Vieux Port ( Old Port of Marseille )

Marsilya Limanı – Old Port of Marseille

Vieux Port, bizce MARSİLYA GEZİ REHBERİ listesinin öncelikli sıralarında geliyor. Burası eski liman olarak da biliyor. Vieux Port, Marsilya’da gezintiye çıkmak ve şehrin atmosferini doğrudan hissedebilmek için tercih edebileceğiniz bir yerdir. Özellikle sahil tarafında bulunan restaurantları akşam yemek saatlerinde tercih ederseniz; Fransızlarla yemek yiyebilirsiniz. Bizim tercihimiz özellikle sahil kenarında bulunan restaurantlar oldu. Çok çeşitli alternatifleri burada bulabilirsiniz. Deniz mahsulleri yiyebilirsiniz. Ama biz ilk gittiğimiz akşam yine sahilde yer alan salaş bir İtalyan restaurantı tercih etmiştik. Ah bu İtalya sevdamız ne olacak bilmiyoruz. İtalya ilgili seyahat ve önerilerimizi de okumak isterseniz linkimizi buraya bırakıyoruz 🙂

MARSİLYA GEZİ REHBERİ – Notre Dame de la Garde Bazilikası

MARSİLYA GEZİ REHBERİ listesinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi notre dame de la garde Bazilikası. Marsilya’nın bu anıtı, Eski Liman’ın yakınındaki en yüksek tepede, deniz seviyesinden 150 metre yükseklikte yer alıyor. İlk defa 1214 yılında şapel olarak yapmışlar. Ancak daha sonra 1800’lerde yıkılarak tekrar daha büyük olarak inşa etmişler. Bunun amacı ise sayıları fazlaca artan hacılara konaklayabilecekleri yer bulabilmekmiş.

Notre Dame de la Garde Bazilikası – Marsilya

Merkezde yani eski limanda yemeğinizi yedikten hemen sonra yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz. Rahatlıkla diyemiyoruz çünkü sürekli yokuş çıkmanız gerekiyor. Yanınıza mutlaka su alın 🙂

Gelelim diğer bilgilere: Notre Dame de la Garde’nin çan kulesi 41 metre yüksekliğinde. Bazilikaya bakan Meryem Ana heykeli 11.20 metre uzunluğunda ve 9796 kg ağırlığında. Christofle şirketi tarafından yapılmış ve her çeyrek yüzyılda 500 gram altınla yaldızlanması gerekiyormuş. Burası da yine görülmesi gereken yapılardan.

Sanılanın aksine, Notre Dame de la Garde bir katedral değil bir bazilika. Bizans’tan ilham alan bu yapıyı mimar Henry Espérandieu yapmış. İçinde mozaiklerle süslenmiş taşlarla Roma-Bizans tarzı bir mimari var.

Açıkcası biz MARSİLYA GEZİ REHBERİ listemizi hazırlarken ve öncesinde araştırmamızı yaparken Marsilya’da başka gezilecek büyük ve gösterişli bir yapı açıkcası bulamadık. Dolayısıyla bizim önerimiz burayı mutlaka görmeniz. Özellikle en tepeye çıktığınızda karşılaştığınız manzaraya bayılacaksınız.

MARSİLYA GEZİ REHBERİ – LA PANİER

La panier’in kelime anlamı sepet demekmiş. Gerçekten de sepet gibi içinde bir çok güzelliği barındırıyor. Marsilya’nın tarihi merkezlerinden biri diyebiliriz La Panier Marsilya için. Turistlerin de ilgi odağı. Özellikle Marsilya’ ya kadar geldiyseniz mutlaka burayı da gezin. Burası tam anlamıyla turist odaklı bir yer. Sokaklarında dolaşırken çok güzel kafeler veya restaurantlar göreceksiniz. Ama bizim en çok dikkatimizi çeken kısmı ise sokak sanatçılarının yapmış olduğu muhteşem grafitiler. Sokaklarda gezerken o kadar gerçekçi grafitilerle karşılaşıcaksınız ki sanki duvardan çıkacakmış, canlıymış gibi. Önlerinde mutlaka poz verin 🙂 Biz diğer güzel yeri ise Pistoles meydanı. Bu meydanı gezerken Marsilya’nın en eski yerlerinden olan Lenche’nin yeri , Treize-Canton’ların yeri’ne uğramaya çalışın. Pistoles meydanındaki kafelerde kendinize bir kahve söyleyin ve meydanın tadını çıkarın. Yürüyerek dar sokakları keşfedebilirsiniz.

MARSİLYA GEZİ REHBERİ – CASSİS

Bizim gezerken en çok keyif aldığımız tam bir sahil kasabası. Akdeniz’de bulunan balıkçı köyü. Hem çok sevimli hem de tatil için bile değerlendirebilirsin.

8000 nüfuslu bu küçük köy, çevresindeki çam ağaçları ve üzüm bağları, sevimli limanı, pastel renkli köy evleri ve küçük plajı ile sezon içinde kalabalık bile olsa mutlaka uğraman gereken bir yer. Üstelik buradan tekne turu bile yapabilirsiniz. Çok yakında çok güzel fyordlar var. mesela Calanques.

Cassis’liler barbar saldırılarından korunmak için tepede bulunan ve çıkması çok da kolay olmayan, bugün hala ayakta duran Cassis Kalesi’ni (Castrum de Carsisi) inşaa etmişler, 19. Yüzyılın sonlarında ünlü İngiliz şair Virginia Wolf gibi entellektüeller tarafından keşfedilmiş böylece popüler bir tatil beldesi olmuş.
Provans doğumlu Nobel ödüllü yazar Frederic Mistral’in söylediği “Paris’i gören ama Cassis’i görmeyen biri “hayatımda hiç bir yer görmedim diyebilir” sözü o dönem Cassis’in ne kadar popüler olduğunu bize anlatıyor.

MARSİLYA GEZİ REHBERİ – CASSİS

Moulin Rıhtımı (Quai de Molins ) çok güzel olmasına rağmen bizce tüm zamanınızı burada harcamayın. Küçük ve dar sokkalarında kaybolun çünkü sokaklarında gezerken bizce çok mutlu olacaksınız. Burada bulunan şeker dükkanları ve hediyelik eşyaların olduğu dükkanlar o kadar güzel dizayn edilmiş ki müze gibi içerisinde gezmek ve bol bol fotoğraf çekmek istiyorsunuz. Yapılması gereken bir diğer aktivite ise burada yer alan zenginlerin villalarını gözlemlemek. Gerçekten çok güzel evler var.

Burası ile ilgili en önemli tavsiyemiz ise yaz aylarında gittiyseniz çekinmeyin ve mutlaka denize girin. Cassis merkezde iki tane plaj var, biri limana çok yakın (Plage de la Grande Mer) diğeri ise yarımada tarafına doğru giderken sahildeki otoparkın önünde (Plage de Besteuan). Her iki plaj da büyük değil ancak biraz serinlemek için bizce yeterli : ) Bizce deneyin ve farklı bir yerlerde yüzmenin tadına varın 🙂

MARSİLYA GEZİ REHBERİ – Cassis’e Nasıl Gidilir?

Cassis’e ulaşım 2 şekilde mümkün. Tren ve otobüs. Cassis’e Gare de Saint Charles Gar’ında bineceğiniz trenle 30 dakikada gelebilirsiniz fakat Cassis’te trenden indikten sonra merkeze ulaşmak için cadde üstünden 3 km (40 dk) yol yürümeniz gerekiyor. Taksi ile gitmek isterseniz gişe üstündeki numaralardan taksi çağırmanız gerekiyor. Veya Cassis Tren İstasyonu ile liman arasında çalışan (La Marcouline) binebilirsiniz. Marsilya’dan Cassis’e otobüsle gelmek isterseniz Marsilya’da Castellane-Prado’dan kalkan M6 veya M8 otobüslerine binmeniz gerekiyor. Yolculuk süresi trafik durumuna bağlı fakat genellikle 40-50 dakikadır. M8 hatlı otobüs daha sık kalktığından biz otobüsü tavsiye ediyoruz. Yol o kadar güzel ki manzaralı bir yoldan gitmek bizce çok daha keyifli 🙂

Cassis’e Nasıl Gidilir?

MARSİLYA GEZİ REHBERİ – MARSİLYA’DA NE YENMELİ ?

Bu kadar gezdik dolaştık e tabiiki acıktık. Akdeniz’de bir şehir de olduğumuz için elbette aklımıza gelen ilk deniz ürünleri oluyor. Özellikle Cassis’e gidecekseniz sahil kenarında bulunan restaurantlarda mutlaka deniz ürünlerini denemenizi öneririz. Ancak kalamar söylediğinizde farklı bir şekilde geliyor. Seçtiğiniz ürünün nasıl yapıldığını öncesinde sormanızı mutlaka tavsiye ediyoruz. Bunun dışında elbette makarnalar, pizzalar ve tatlılar da oldukça fazla. özellikle Fransızların meşhur baget ekmeğinden deneyebilir, portakallı kurabiyelerinden tadabilirsiniz.

MARSİLYA GEZİ REHBERİ – MARSİLYA CİTY PASS ALMALI MIYIM ?

Bu soruya bizim direk yanıtımız açıkcası Hayır olurdu. Bizce burada çok fazla bir tarihi eser yok en azından Roma kadar değil 🙂 Roma’da gezilecek yerleri anlattığımız yazımıza bakmanızı öneriyoruz. Yine de her yeri gezeceğim derseniz sizin için de City Pass Marseille linkini buraya bırakıyoruz. Elbette bu kartında çok fazla imkanı mevcut. Bedava girişler, ulaşım gibi. Seçim sizin 🙂

KISA KISA MARSİLYA GEZİ REHBERİ

  • Marsilya’ya çok fazla umut ile gitmeyin. Görülmeye değer ancak çok etkileyici değil.
  • Deniz ürünlerini alışık olduğumuzdan farklı yapıyorlar. Siparişinizi vermeden önce mutlaka sorun
  • Dil konusu ise biraz karışık. Bazı restaurantlarda İngilizce konuşabiliyorsunuz ancak bazılarında sadece Fransızca menü var. Dolayısıyla oturacağınız yeri menüsüne bakarak seçebilirsiniz.
  • Marsilya’da ara sokaklara akşamları çok girmemeniz öneriyoruz. Bize bazı yerler çok güvenli gelmemişti.
  • İnternete ihtiyacınız olduğunda ise lütfen “vifi” şeklinde telaffuz edin 🙂 eğer vayfay şeklinde söylerseniz asla anlamıyorlar 🙂 biz çok zor anlatmıştık derdimizi 🙂

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
İtalya

Pompei Gezilecek Yerler: Pompei’nin Gerçek Hikayesi

Pompei Antik Şehri Amfi Tiyatro

Pompei taş kesilen insanları ile ünlü bir şehir. Pompei’nin Gerçek Hikayesi her dinleyeni veya okuyanı gerçekten derinden etkileyen ve defalarca Pompei’nin hikayesi gerçek mi? diye sordurtan hikayelerden. Özellikle çok gelişmiş bir millet olmalarına rağmen cinsellikle ilgili sınır tanımamaları ve israfın fazla olması okudukça hepimizi derinden etkiliyor ve tüylerimizi diken diken yapıyor. Pompei’nin detaylarını kendi deneyimlerimizle aktarmadan önce Pompei ile ilgili genel bir bilgilendirme yapmak isteriz.

Pompei Nerededir?

Pompei İtalya’nın Güney’inde bulunan Campania bölgesinde, Napoli iline bağlı ve Napoli kenti yakınlarında Napoli’ye ortalama 30 km uzaklıkta bulunan bir şehirdir. Şehrin kuruluşunun milattan önce 5000 yıllarına kadar uzandığı düşünülmektedir. Şehrin sınırları dahilinde Vezüv yanardağı yer almaktadır. Pompei, antik Roma kenti olarak bilinmektedir.

Pompei’ye Ulaşım

Pompei’ye ulaşabilmen için öncelikle Napoli’de bulunan Napoli Capodichino havalimanına gelmen gerekiyor. Napoli Havalimanı’na İstanbul’dan direk uçuşlar mevcut. Napoliye indikten sonra tren ile Pompei’ye rahatlıkla ulaşabilirsin. Ancak burada küçük bir uyarı yapmak istiyoruz. Biletini aldıktan sonra mutlaka istasyonda bulunan makinalardan onaylatmayı unutmayın sonrasında sorun yaşabilirsin.Bir diğer uyarımız ise hırsızlar. Biz tren ile ulaşımı tercih ettiğimiz için ne yazık ki talihsiz bir olaya denk geldik: Hırsızlık 🙁

Özellikle hırsızlar trene biniş esnasında tam ortada durarak onlara çarpmanıza neden oluyorlar ve fırsattan istifade o karmaşada ne yazık ki cüzdan, cep telefonu ne denk gelirse çalıyorlar. Aman dikkat 🙁

Pompei’nin Tarihçesi

Detaylara geçmeden önce biraz halkı ve yaşam tarzlarını da anlamak gerekiyor. Pompei’nin, araştırmacılara göre M.Ö. 6.yy’da yerliler tarafından kurulduğu düşünülüyor. Birçok kabilenin yaşamasından sonra ise Romalılar’ın eline geçtiği düşünülüyor. Köylü ve soylu sistemi hakim.

Pompei'nin Gerçek Hikayesi
Pompei’nin Gerçek Hikayesi

Capri adasına yakın olmasından dolayı doğal güzelliği ile cennet gibi bir şehir. Ticaretle geçimini sağlayan şehirde, İtalya’nın zengin kesimi ve onlara hizmet eden köleler yaşıyormuş. Eğlence ve kumarın merkezi olan bu şehirde köleler birbirini öldürmekteymiş. Kölelerin birbirini öldürmesi için özel dövüş geceleri düzenleniyor ve buna seyirci kalınıyormuş. Aslında bunu özel zevk ve hobi gibi düşünebilirsin. Oldukça acı verici ve üzücü. Bunun yanında genel evler de yayıldıkça yayılıyordu. Bir diğer söylentiye göre ise Pompeili zenginler o kadar lüks ve zevke düşkünlerdi ki yemek yedikten sonra daha fazla ve tekrar yemek yiyebilmek için kendilerini kaz tüyleri ile kusturup tekrar yemek yemeğe çalıştıkları bile söyleniyor. Tamamen zevk ve haz odaklı bir yaşam tarzına sahipler 🙁

Şehir tüm bu olumsuzluklara rağmen aslında o dönemde yaşayan en gelişmiş millet olması ile ünlüler. Yaşasalardı dünyaya hükmederlerdi deniliyor. Su kanalları, kanalizayon alt yapısı,stadyumu ve limanı ile o zamanın gerçekten ileri teknolojisine sahip olduklarını anlıyoruz.

Pompei’nin Gerçek Hikayesi: VEZUR YANARDAĞI PATLAMA GÜNÜ NELER YAŞANDI

Hikayenin tüm detaylarına bu felaketten kaçan köylü bir genç olan Plinly’nin kaleme aldığı mektuptan öğrenme şansı elde ediyoruz.

Pompei Napoli’de bulunan Vezur Yanardağının oldukça yakınında bulunuyor. Yanardağının bu şekilde yanında olmasından dolayı zaman zaman depremlere de maruz kalıyorlardı. Yani aslında halk bu tarz depremlere alışkındı. Yazılı kaynaklara göre yine bu şekilde depremlerin olduğu bir gündü. Aynı gün Pompei’liler için önemli bir kişi olan Augustus’un ölüm yıl dönümü hem de festival vardı. Bir yandan depremler olurken bir yandan da festival ve kutlamalar devam ediyordu.

Pompei’nin Gerçek Hikayesi: PATLAMA ANI

Şehirdeki insanlar da dahil her şey taş kesilmişti. 

Pompei Antik Kenti Taşlaşan İnsanlar
Pompei Taşlaşan İnsan

Tarih milattan önce 79 yılı. Tüm kutlamaların olduğu bir sırada Vezur yanardağı harekete geçti. Yanardağ patlamasının şiddeti çok yoğun olduğundan şehir 8 metreye kadar lavların içine gömüldü. Bir anda her şey lavların ve küllerin altında kalmıştı. Öyle ki bina içerisinde kalan insanların bile yapılan aratırmalar sonucunda küllerden boğularak öldüğünü ispatlar nitelikte. İnsanlar 6 saat boyunca 25 metre derinliğe ve neredeyse 12 katmandan oluşan bir kül denizinde boğulmuşlar. Gerçekten böyle bir ölümü değil yaşamak, okuyor olmak bile tüyler ürpertici. Yanardağ patlamasının 2 gün boyunca sürdüğü ve lavların püskürmesiyle 200.000 kişiden fazla insanın öldüğü de yapılan araştırmalar sonucunda belirlenmiş.

Ve Pompei küllerin altında sessiz ve sonsuz bir uykuya dalıyor

Pompei’nin Gerçek Hikayesi ile ilgili bilgiler ve şehre dair tüm detaylar 18. yüzyılda İspanyol mühendis Rocque Joaquin tarafından keşfedilene kadar bilinmiyor. Düşünebiliyor musun yüzyıllarca… Ve bulunana kadar hiç kimse bu güzelliğin varlığını dahi bilmiyor. Hava şartlarının uygun olmasından da dolayı bu kadar uzun zaman bozulmadan kalabilmiş. Küller altında olduğu için daha da önemlisi yağmalanamamış.

Taşlaşan İnsanlar Nasıl Çıkartıldılar?

Bunu öğrenmemiz ve taşlaşan insanları görmemiz özel bir teknik sayesinde. 1863 yılında Giuseppe Fiorelli kazıları yaparken kalıntıların içine plastik alçı sıkarak ve özel bir teknikle çıkarabileceğini farkediyor ve işte bu teknik sayesinde tam 2500 yaşında olan ve nasıl öldüklerini mimiklerine kadar çok net bir şekilde inceleyebildiğimiz taşlaşan insanları görebiliyoruz.

Bu insanları ilk gördüğümüzde gerçekten gözlerimize inanamadık. Kaynaklar olmasa tamamen pazarlama taktikleri derdik, alçı derdik belki daha bir sürü şey derdik ancak bugün çok net gördük ki bu insanlar gerçek ve bir zamanlar bir hayatları vardı. Bu insanlar arasında dua edeni de var, hamile olan bir kadında hatta at bile görebiliyorsun. Buralara geldiğinde bu insanları uzun uzun inceleyin. Yüzlerine bakın. Bu hikaye ile ilgili araştırma yaparken spekülasyonları bir kenara bırakarak araştırmanı ve gezmeni özellikle öneriyoruz.

Pompei’yi Gezerken Nelere Dikkat Etmeli?

Pompei’nin Gerçek Hikayesi ile birlikte bahsetmek istediğimiz başka şeyler de var. Evet en dikkat çekici konu kesinlikle taşlaşan insanlar olsa da yine de şehri gezerken her yapıdan etkilendik. Biz antik şehirleri gezmeyi çok seviyoruz ve genelde gezdiğimiz şehirlerde çok daha sınırlı mimarileri gördüğümüzü Pompeii’yi gezerken anladık. Yüzyıllar boyunca küllerin altında kaldığı ve çok geç keşfedilerek yağmalanmadığı şehrin tamamının içinde gezebiliyorsun. Evlerin tamamını, odalarını görebiliyoruz. aslında yaşayanları bu şekilde hayal bile edebildik 🙂

Gezerken bizim en çok ilgimizi çeken konuları seninle de paylaşmak istedik;

  • Sirico Villasının her detayı olduğu gibi duruyor. Odalarından insanlar çıkacakmış gibi. Kitaplığındaki papirüs kağıtlar,meyhanedeki kadehler aynen duruyor. Tek düşündüğümüz şu oldu: Biri pause tuşuna basmış ve biz görelim diye zamanı durdurmuş 🙂
  • Bir diğer önemli ve mutlaka görülmesi gereken yer ise Misteri Villası. Dönemin soylularını yaşadığı bu villa tam 90 odalı. İçeirisinde havuzu, hamamı mevcut. 1900’lerin başında keşfediliyor. Duvardaki boyalar Antik Roma’dan kalma en iyi korunan boyalar bu villada bulunuyor ve burada taşlaşan insanlar da sergileniyor.
  • Bizi etkileyen bir diğer şey ise çeşmeler. Her bir çeşme birbirinden farklı şekillerde ve bu çeşmeler sokak isimleri yerine geçiyor. Özellikle 2500 yıl öncesinde sokak çeşmelerine, havuzlara ve hamamlara kadar tamamına su gelebilecek bir su alt yapı sistemi mevcut. Gerçekten inanılmaz. Villaların, evlerin duvarlarındaki freskler ise çok canlı bir şekilde duruyor. Özellikle bu freskler Roma döneminden kalan renkleri en iyi korunan renkli freskler olarak geçiyor. Çoğu cinsel içerikli olsada yine de tamamı görülmeye değer.

Pompei Amfi Tiyatro

Pompei Antik Şehri Amfi Tiyatro
Pompei Antik Şehri Amfi Tiyatro

Şehirde bizim dikkatimizi çeken en önemli yapılarda biri de Amfi Tiyatro. Bu tiyatro antik Roma döneminde oldukça önemli çünkü yer yüzündeki ilk amfi tiyaro örneği. Mö 80 yılında yapıldığını düşünürsek bunda sonra yapılan tüm amfi tiyatrolara örnek olmuş hem yapısı hem de kullanılan malzemesi açısından. Burası ile ilgili araştırma yaparken bu tiyatronun küller altından nasıl çıkarıldığını gerçekten hayal bile edemedik 🙂 Arena ise yine çok fazla vakit geçirilmesi ve bol bol fotoğraf çekilmesi gereken yerlerden. Özellikle bu Arenanın içinde yer alan ve bu alanın kullanım amacına dair bilgi veren iki heykel oldukça önemli. Arenanın etrafında yer alan küçük odalar ise kral için savaşan gladyatörlerin ve onlarla savaşan yırtıcı hayvanların konaklaması için kullanılmış.

Roma’da gerçekleşen ölümcül dövüşler için hazırlanan gladyatörlerin bu antik kente yetiştirildiği ve bu arenanın bir antrenman arenası olduğu düşünülse de kimi iddialara göre Pompeii Arenası da hayli kanlı gösterilere sahne olmuş. Bir diğer önemli arena ise Kolezyum (Colosseum). linkten yazımıza ulaşabilirsin 🙂

Pompei Genel Evleri

Pompei genel evleri ise aslında yine çok dikkat çekici yerlerden. Gezerken bazı binaların üzerinde erkek cinsel organı göreceksin bu binanın genel ev olduğu anlamına geliyor. Aslında burada farklı bir konu da var. Pompei bir liman şehri ve buraya dünyanın bir çok yerinden denizciler geliyor. Buraya gelen denizcilere dil de bilmedikleri için aslında yardımcı olmuş oluyor.

Pompei Genel Evleri
Pompei Genel Ev Tabelası
  • Cave Canem ( köpeğe dikkat ) mozaiğini görmeden dönmeyin.
Pompei İtalya Cave Canem
Pompei Cave Canem

Gezmek İçin ne kadar zaman ayırmalısın ?

Bu hikayeye anlatarak bitiremiyoruz. Açıkcası gezerken de bitmiyor 🙂 Biz Positano’ya geçeceğimiz için kısa bir tur olarak planladık ve 5 saat sürdü hem de o güneşin altında:) Nasıl yandığımızı sana anlatamayız 🙂 Eğer yolun buralara düştüyse öncelikle bir tam gününü kesinlikle buraya ayırmalısın. Bir diğer önerimiz ise yanına bol su alman. Pompei girişinde bir kafe var aslında ancak yine de yanına atıştırmalık almanı öneririz.

Pomp Giriş Ücreti

Pompei antik kentine giriş ücreti ise tam 15 Euro, Öğrenci ise 7,5 Euro.

Pompei ile ilgili daha detaylı bilgi almak istersen linke tıklayabilirsin.

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
İtalya

Vatikan Gezi Rehberi ve Sistine Şapeli

Roma Gezilecek Yerler Sistine Şapeli

Vatikan, Roma gezilecek yerleri sıralarken aklımıza ilk gelen yerlerden bir tanesiydi. Bu nedenle Vatikan’a ayrı bir yazı hazırlamak istedik. Eğer Roma gezilecek yerler listemize göz atmak istersen seni diğer yazımız için linke alabiliriz 🙂 Kolezyum’la ilgili detayları okumak istersen buraya tıklayabilirsin 🙂

Şimdi öyle bir yer düşün ki, burası bir ülke ama ülke içerisinde. Yani bahsedeceğimiz yer ülke içerisinde en küçük ülke olarak geçiyor Vatikan. Kendine ait bir yönetim sistemi var, kendine ait bir bayrağı var kendine ait bir radyo istasyonu var ki tüm dünyada 29 dilde yayın yapıyor, televizyon istasyonu, günlük gazetesi, sahip ancak İtalya devletinin tüm haklarından da faydalanabilmekte.

Vatikan girişi
Vatikan Gezilecek Yerler

Bizce yine Roma gezilmesi gereken yerlerden.Vatşkan’ı gezmek için ne kadarlık bir süre yeterli olur dersen bu konuda açık olmalıyız ki eğer her şeyi inceleyeceğim, olağan üstü sanat eserlerinde kendimi kaybedeceğim, tarih içinde yolculuğa çıkacağım diyorsan neredeyse 1 tam gününü ayırmalısın. Özellikle Vatikan bahçelerinde zaman geçirmeye bayılacaksın. Dolayısıyla evet en çok zaman harcaman gereken yerlerden biri burası.

Vatikan’a Ulaşım

Vatikan bir ülke ancak Vatikan’a Türkiye’den gitmek için öncelikle İstanbul’dan İtalya’nın başkenti Roma’ya bir uçak yolculuğu gerçekleştirmek gerekiyor. Roma’da bulunan Fiumicino Havaalanı’na indikten sonra  kent merkezine otobüs, tren ya da taksi gibi seçeneklerle ulaşmak mümkün. 

Roma’dan Vatikan’a ulaşmak için A metro hattına binerek Ottaviano San Pietro -Musei Vaticani durağında inilmesi gerekmektedir. Vatikan’a giriş için vize istenmese de ilk başta  Roma’ya gidilmesi için schengen vizesi almak gerekiyor.

Ama önce biraz tarihçesine bakmak faydalı olacak diye düşünüyoruz

Vatikan Tarihçesi

Aslında Vatika’nın tarihçesi Hristiyanlığın tarihi kadar eski. Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Petrus (St. Pietro), Hz İsa’nın ölümünden sonra Hristiyanları çevresinde toplamaya başlayan bir kişi olarak ön plana çıkıyor. Bu anlamda da kendisi ilk Papa olarak karşımıza çıkıyor. Vatikan’nın temelleri de bu dönemde Aziz Petrus’un öldüğü yerde atılmaya başlıyor ve yıllar yıllar sonra da papaların ikametgahı olmaya devam ediyor.

Hıristiyanlığın yayılmasıyla Papalar’ın hem politik hem de ekonomik anlamda iktidarları güçlenmiş ancak sonrasında İtalya’nın birleşim harekatıyla birlikte de kan kaybetmeye başlamış. Bugün tanıdığımız Vatikan’ın bir devlet içindeki egemen bir devlet olarak konumu, 1929 tarihli Lateran Antlaşması ile güvence altına alınmış ve o günden beri hem politik anlamdaki iktidarını hem de şehrin turistik anlamdaki popülerliğini devam ettiriyor.

Tanrı-Kent Vatikan

Tüm dünyadaki Katolik inancını benimseyen Hıristiyanlar için kutsal bir yer olan Vatikan, Tanrı-Kent ünvanına sahip olan tek yerleşim alanıdır.  Ülke İsviçreli askerler tarafından korunmaktadır. Ülkeye girişler ise Roma içerisinden sağlanmaktadır. Giriş için ayrıca bir vizeye ihtiyaç yoktur. Ancak Roma’ya girerken vize alman gerektiğini unutmamalısın.

Vatikan’ı çevresinde örülü surları dışında St. Pietro Bazilikası ve Castel Sant’ Angelo Kalesi de Roma’dan ayırıyor. Yani aslında şehir biraz da Roma’ya karışmış durumda.  O kadar ki eğer elinizde bir harita yoksa farkında olmadan kendinizi Vatikan’da bile bulabilirsiniz 😊 Çünkü bu ülkeye vize istemediği gibi girişte pasaport kontrolü de olmuyor😊

Papa’nın sadece Katolik Dünyası’nın ruhani lideri değil aynı zamanda Vatikan Devleti’nin de yöneticisi olduğu 50 hektar gibi küçücük bir alana kurulmuş bir şehir devlet olan Vatikan’ın gezilip görülecek yerler oldukça fazla. Ancak bu yerleri sıralamadan önce tüm dünyada ilgi ile izlenen papa seçimlerini de hatırlayalım isteriz.

Papa seçimi Ritueli Nasıldır ?

Katolik alemi ruhani liderini binlerce yıllık geleneklere bağlı kalarak tam bir törenler silsilesi içinde belirliyor. Bunun için seçme yetkisi olan kardinaller, Latince olarak “işi olmayanlar dışarı“anlamına gelen “extra omnes“ cümlesini söyleyip Sistine Şapeli’ni boşaltıyor. Ardından şapelin büyük kapısı kapanıyor ve kardinaller aday isimler üzerinde görüşmeye başlıyor. Kardinallerin ne dışarıdan bilgi alma ne de dışarıya bilgi sızdırma hakları var. Kaldıkları yerle toplantının yapıldığı şapel arasındaki bir kilometrelik yolu da yürüyerek gitmeleri yasak, transfer sadece otobüslerle sağlanıyor.

italy rome sistine chapel
Vatikan Gezilecek Yerler

‘Habemus papam’ yani “artık bir papamız var”

“Habemus papam“, yani “artık bir papamız var“ cümlesi ile tüm dünyaya yeni papa seçildiği duyurulmadan önce ise oy pusulalarının bir sobada yakılması ise gelenekler arasında.

Böylece Vatikan Sarayı’nın bacasından beyaz duman çıkması sağlanıyor. Bu da yeni papanın seçildiği anlamına gelen bir işaret. Eğer kazanan yoksa, oy pusulaları siyah renk veren bir kimyasal madde ile yakılıyor. Bu şekilde papanın seçildiği veya seçilmediği herkes tarafından takip edilmiş oluyor.

Vatikan Gezilecek Yerler nerelerdir?

Papa tarafından yönetilen bu dünyanın en küçük ülkesi yüzölçümüyle kıyaslanamayacak sayıda ve değerde tarihi esere de ev sahipliği yapması sebebiyle dünyanın her yerinden ve her dinden milyonlarca turistin uğrak noktası.Arazisinin yarısı Ortaçağ’dan bu yana bozulmadan korunan bahçelerle kaplı olan Vatikan; kiliseler, tarihi yapılar, müzelerle dolu. Vatikan’a gittiğinizde görmeden dönmemen gereken yerleri senin için sıraladık.

Vatikan Müzeleri

Dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Vatikan Müzeleri (Musei Vaticani), Roma Katolik Kilisesi tarafından Rönesans döneminde inşa edilen ve dünyanın önemli heykellerine ev sahipliği yapan önemli bir yapı. Sistine Şapeli ile birlikte toplam 54 galeriden oluşan müze topluluğu, duvarlarında Vatikan’da papalar tarafından kullanılan tablo gibi halılarla, tavanlarında altın varaklı ve yüzyıllara göre ayrılmış her bölümünde farklı tablo ve heykellerin yer aldığı büyüleyici bir yer.

Kendinizi bir zaman makinesine girmiş gibi hissettiğiniz odalar, 500 yıl önceki inşasında kullanılan mermerlerle tarihi izlerini koruyor. Dönemin papaları için inşa edilmiş saraylardan müzeye dönüştürülen bu yapıların en önemli bölümleri ise, Sistina Şapeli ve Raffaello Odaları, Yunan-Roma eserleri, Etrüsk Müzesi, Modern Dinsel Sanat ve Resim Galerisi koleksiyonları.

Lateran Müzesi gibi çeşitli müzelerden getirtilen Vatikan koleksiyonuna ait eserler, detayları, nefes kesici ince işçilikleri ile ziyaretçileri büyülüyor. Raphael Odalarında yer alan eserler Rönesans’ın en önemli eserleri olarak kabul ediliyor. Sistine Şapeli ise, papanın resmi olarak kendisine ayrılmış bölümü. Yeni ruhani lider seçimlerinde halen kullanılmakta olan bölümün duvarlarında Michelangelo’nun yapımına 1508’de başlayıp dört yılda tamamladığı ”Işığın Yaradılışı” ve ”Nuh’un Şarhoşluğu” eserleri yer alıyor.

Yüzyıllar boyunca farklı papalar tarafından toplanan değerli resim ve heykellerin yer aldığı Vatikan Müzeleri, turistlerin ziyaretini kolaylaştırmak için, tek yön sistemiyle işaretlenip rotalar dört renk koduna ayrılmış. Renk kodlarının uzunluğu ise 90 dakikadan 5 saate kadar farklı gezi seçimlerini gösteriyor.

Pinecone Avlusu, Chiaramonti Galerisi, Braccio Nuovo, Pio-Clementino Müzesi, Sekizgen Avlu, Heykeller Galerisi, Belvedere Torso, Yuvarlak Salon, Sala e Croce Greca, Gregoryen Mısır Müzesi, Gregoryen Etrüsk Müzesi, Candelabra Galerisi, Kâğıt Galerisi, Harita Galerisi, Sala Sobieski, Raphael’in Odaları, Constantine Salonu, Heliodorus Odası, Segnatura Odası, Borgo Yangını Odası, Sala dei Chiaroscuri, Cappella Niccolina, Appartamento Borgia, Sistine Şapeli, Freskler, Tavan Kıyamet, Apostolica Vatikan Kütüphane Müzesi, Pinacoteca Vatikan, Gregoryen Profano Müzesi ve Pio Cristiano Müzesi Vatikan Müzesi’nin bölümlerini oluşturuyor.

SİSTİNE Şapeli

Burada yürürken boynunun ağrımasına hazır olmalısın ancak eserler o kadar etkileyici ki bu ağrıyı bir süre sonra fark etmeyecek ve gördüklerine inanamayacaksın. Biz açıkçası bu koridor da yürürken her bir adımda şaşkınlık içinde kaldık. Yıllarca sadece uzaktan gördüğümüz, ününü duyduğumuz eserleri elimizi uzatacak kadar yakın olmak bizi çok etkiledi.

Peki sistine Şapelinde neler var birlikte bakalım mı ?

Dünyanın en ünlü eserlerinden biri olan Sistine Şapeli her yıl milyonlarca turistin akınına uğruyor. Yapımında birçok ünlü sanatçının emeği olan eserin en dikkat çekici kısmı ise tavanı. Sistine Şapeli 1477-1481 yılları arasında Papa IV. Sixtus için yaptırılmıştır.  IV. Sixtus; Botticelli, Perugino, Signorelli, Roselli gibi devrinin en büyük sanatçılarını şapeli boyamaları için görevlendirmiştir.

Vatikan Gezilecek Yerler Sistine Şapeli
Vatikan Gezilecek Yerler Sistine Şapeli

Tavan ilk olarak altın yaldızlarla süslenmiş ancak daha sonra resimlerle süslenmesine karar verilmiştir. Bunun içinde  Michelangelo’yu görevlendirmiştir.

Michelangelo bu çalışmaya başladığında tam olarak 1000 m2’lik bir tuvali vardı. Evet yanlış okumadınız. Ve dönemin en popüler heykeltıraşı (O zamana kadar Michealangelo bir heykeltıraş olarak isim yapmıştı ve bir ressam olarak bilinmemekteydi )da bu alanın gerçekten hakkını fazlasıyla vermiş hatta bizce şov yapmış 😊 rivayete göre ilk başta bu görevi istememiş. Bir de istese neler olacaktı acaba 😊

1000 m² alanda çalışan Michelangelo, 300’den fazla figür ve Eski Ahit’te tarif edilen 9 sahneyi içeren tavan fresklerini 4 yılda tamamlamayı başarmıştır.

Şapelin tavan süslemelerinde aslında bir hikaye anlatılmış; orta kısımda yer alan 9 sahne ile Tekvin’deki yaratılışın 9 mühim olayına gönderme yapılmıştır. Bu projede  Şapelin tavanındaki birçok fresk ve Kutsal Duvardaki büyük Kıyamet Günü tasviri Michelangelo tarafından çizilmiştir.

Sistine Şapelinin  Tavanındaki resimler neyi temsil eder?

Michelangelo; Sistina Şapeli’nin tavanına çizdiği resimleri, Kitâb-ı Mukaddes’in Tekvin bölümünde anlatılan, ‘yaratılışın dokuz sahnesi’ne göre oluşturmuştur.

Vatikan Gezilecek Yerler Sistine Şapeli
Vatikan Gezilecek Yerler Sistine Şapeli

İlk grupta, Tanrının cenneti ve dünyayı yaratması sahnelenmiştir. İkinci grupta ise Tanrı tarafından yaratılmış ilk insanlar olan Âdem ve Havva betimlenmiştir. Ayrıca onların yaratıcıya itaatsizlikleri sonucu Aden bahçesinden kovulmaları da konu edinilmiştir. Tavan resimlerinin son grubunda da insanlığın ve özellikle de Nuh’un ailesinin durumu anlatılmıştır.

Tavandaki resimler tam olarak kronolojik sıralamaya uygun olarak yapılmamışlarsa da hepsi birbiriyle bağlantılıdır ve bir bütünü oluşturmaktadırlar.

Sistine Şapeli vatikan roma
Vatikan Gezilecek Yerler Sistine Şapeli Resim Diagramı (Kaynak)

‘Yaratılış’, ‘Düşüş’ ve ‘İnsanlığın Kaderi’ olarak üç gruba ayrılabilecek resimler, binaya girildiğinde sıralama olarak sondan başlar. Yani önce Nuh’un Sarhoşluğu görülür, en son Aydınlıkla Karanlığın Ayrılması yer alır. Her bir sahne, sunağa doğru bakarken izlenecek şekilde boyanmıştır.  Şapelin tam orta noktasından bakılmadığı sürece tavandaki bütün ayrıntıları tek seferde görmek neredeyse imkansızdır. Sıralamanın tersten olmasının sebebiyse, Tanrı’ya karşı bir saygı gösterisinde bulunmaktır. Tavandaki resimler sırasıyla;

  1. Aydınlıkla Karanlığın Ayrılması
  2. Güneş’in, Ay’ın ve Bitkilerin Yaratılışı
  3. Suların ve Karaların Ayrılması
  4. Adem’in Yaratılışı
  5. Havva’nın Yaratılışı
  6. İlk Günah ve Cennetten Kovuluş
  7. Nuh’un Kurbanı
  8. Tufan
  9. Nuh’un Sarhoşluğu

sahnelerini temsil eder. sanat tarihine ilgi duyan okuyucularımız için link bırakıyoruz.

Yılda 5 milyonun üzerinde ziyaretçi burayı görmeye gelir ve bu rakamın tamamı Sistine Şapelinin güzelliklerini keşfetmek için buradadır. İçeride fotoğraf çekmek yasaktır.Üstelik bu alanları gezerken sürekli görevliler şşşşş ve silence diye seni sert bir şekilde uyarır. Tamam sizin için önemli kutsal ama bırakın da şaşkınlığımızı doyasıya yaşayalım. Biz çoşkulu şaşıran bir milletiz 😊

Eğer Sistina Şapeli’ni görmeye gidersen yapılması gereken tek şey tavandaki resimleri teeeeeek tek incelemek. Evet, bu biraz boyun ağrıtıcı olabilir ama  şöyle düşünmeliyiz : Biz sadece izleyiciyiz. Michelangelo, o resimleri seneler boyunca unutamayacağı boyun ağrıları ile resmetmiş. Sırf bunun için bile boyun ağrısı çekmeyi hakkediyor.

Vatikan Bahçeleri

Vatikan Bahçeleri Roma
Vatikan Bahçeleri

Roma gezilecek yerler saymakla bitmezken Vatikan bahçeleri de mutlaka görmen gereken yerlerden. Özellikle bu bahçelere sahip olan vatikan sadece tarihimle değil diğer güzelliklerimle de buradayım diyor 😊

Vatikan Bahçeleri, ülkenin yarısından fazlasını kaplayan bahçe ve parklardır. Bahçelerin içinde Vatikan Radyosu gibi bazı binalar mevcuttur.

23 hektarlık bir alanı kaplayan bahçeler 44 hektarlık bir alanı olan Vatikan’ın yarasından fazlasını oluşturmaktadır.

Papaların dinlenmek için kullandıkları bahçelerin bakımını tam yirmi yedi bahçıvan üstlenmektedir. Vatikan Bahçeleri genellikle rehbersiz gezilemiyor ve bunun için aldığınız tur bileti, aynı zamanda Sistine Şapeli ve Vatikan Müzeleri’ne de giriş imkânına sağlıyor..  Güncel fiyatı ise 32 Euro.

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
İtalya

Kolezyum – Colosseum Roma’nın Arenası

kolzeyum colosseum

Kolezyum – Colosseum işte bizim aşık olduğumuz bir mimari daha. Kesinlikle Roma gezilecek yerlerin başında geliyor. Yolun sonunda karşımızda tüm heybetiyle ilk defa gördüğümüzde gözlerimiz dolmuştu. Tüm güzelliği ve yıllara meydan okuyan ihtişamı ile işte karşımızdaydı. Kolezyum , Roma’nın sembolü haline gelmiş bir anfitiyatro. Anlamı ise çok büyük demek. Gerçekten de karşında gördüğünde heybetine inanamayacaksın.

70 yılında imparator Vespanianus tarafından başlatılan inşaat, 82 yılında Titus tarafından bitirilmiştir.

Kolezyum – Colosseum’un
Muhteşem Tasarımı

kolezyumun içi
Roma Gezilecek Yerler -Kolezyum Mimarisi

Amfitiyatro, çevresi 527 metre olan bir elips şeklindedir. 4 katlı olan yapının yüksekliği 50 metredir. En alt katı yerden 4 metre yüksektir. Yapının, imparator için ayrılan ve diğerlerinden daha geniş olan dört ana giriş haricinde 80 adet girişi vardır. Colosseum yaklaşık olarak 55.000 kişi alabiliyordu. Buradaki gladyatör dövüşleri olurken çıkan desibel rekorunu düşünebiliyor musun? Girişler ise bu kalabalığı 5 dakikada boşaltabilecek şekilde tasarlanmıştır. İçerisi üç ana kısma ayrılmıştır. Bunlar; arena, podyum ve mahzen kısımlarıdır.

Roma Gezilecek Yerler-Kolezyum
Roma Gezilecek Yerler-Kolezyum

Bu dev eser tarihte en çok gladyatör savaşlarına sahne olmuş ve bu savaşlarla ünlenmişti. Daha da enteresanı sadece erkek değil kadın gladyatörlerin de burada savaşıyordu. Tüm savaşlar birbiri ardına ve bir gün de gerçekleşiyordu. Ve yer o kadar çok kana bulanıyordu ki temizlemek mümkün olmadığı için üzerine sürekli kum atıyorlardı. Gerçekten tarihin kanlı sayfalarının burada yazılmış olmasına şaşırmıyoruz. Bu gladyatör oyunları Hristiyanlığa geçildikten sonra bir süre daha devam etmiş ve aşamalı olarak sonlanmış .

Roma’nın Dev Arenası sadece gladyatör dövüşleri gibi saldırgan oyunlara ev sahipliği yapmadı. İdamlar, tiyatro oyunları ve çeşitli gösteriler, zaman zaman da kutlamalara tanık oldu.

Kolezyum – Colosseum’un dışı kadar içi de çok etkileyici

kolezyum mimari
Roma Gezilecek Yerler -Kolezyum Mimarisi

Yapının dış kısmında sayısız kemerler ve bu kemerlerin bazılarında da içeriye doğru devam eden koridorlar bulunuyor. Üst katlardaki kemerlerin hepsinde gladyatör figürleri bulunuyor.

Resimlerde genelde mimarini hep dışını görüyoruz ama içi de dışı da kadar gösterişli ve dönemi yansıtıyor. İçerde tahta bir yer kaplamanın üzerine kurulmuş bir sürü oda ve pasajlar bulunuyor. Burada gladyatörler ve hayvanlar şov öncesinde bekletiliyordu. Gerçekten inanılmaz bir zihnin eseri.

Daha da enteresan olanı ise izleyicilerin oturma düzeni. Kolezyum’daki izleyicilerin yerleri sosyal statülere göre değişiyordu. İşçi sınıfı ve halk arenaya en uzak yer olan en tepelerde otururken, Senato üyeleri ve diğer önemli insanlar sahneye en yakın yerlerde oturuyordu.

Colosseum, 19. yüzyıla kadar dünyanın en büyük anfitiyatrosu idi. Günümüzde bile modern stadyumların mimarileri ondan ilham alınarak tasarlanıyor.

Kolezyum’a ulaşım bilgileri

Bu muhteşem yapı Roma Forumu Piazza del Colosseo’nun tam kalbinde bulunuyor. Metro ile ulaşımda B hattına binmen yeterli.

Roma'nın dev arenası kolezyum ( colosseum)
Roma Gezilecek Yerler – Kolezyum

Kolezyum’a Giriş bilgileri

Bu güzelliği görmek için dünyanın tüm yerinden turistler buraya geliyor ve girişte oldukça fazla sıra oluyor ☹ Biz gittiğimizde sırada belki 500 kişiden fazla insan vardı ☹ Romapass ile biz sıra beklemeden girdik, eğer normal bilet alıp girmeye çalışsaydık en az 2 saat beklerdik. Detaylarına linkten bakabilirsin. RomaPass ile ilgili deyatları öğrenmek istersen Roma gezilecek yerler Listesi yazımıza bakabilirsin. Romapass olduka iyi bir fırsat.Üstelik bu bileti aldığında 2 müzeye de ücretsiz girebiliyorsun. Ama en güzeli  sıra beklememek 😊

Roma ile daha fazla bilgi edinmek istiyorsan Roma Gezilecek Yerler yazımıza buraya tıklayarak

Ayrıca Vatikan ile ilgili bilgi almak için ise buraya tıklayarak yazımıza ulaşabilirsin 🙂

Roma ve Kolezyum (Colosseum) ile ilgili sen ne düşüyorsun? Yorumlarını okumak için sabırsızlanıyoruz.

Sevgiyle kalın, takipte kalın 🙂

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
İtalya

Roma Gezilecek Yerler Listesi ve Roma Gezi Rehberi

ROMA GEZİLECEK YERLER LİSTESİ - Kolezyum Yolu

Roma gezilecek yerler aslında saymakla bitmez. Detayları anlatmadan önce biraz genel bilgi edinmenin faydalı olacağını düşünüyoruz.

Roma Hakkında Genel Bilgiler

Roma, İtalya’nın başkentidir. İtalya’nın 7 tepesi üzerine kurulmuştur. Tıpkı canımız İstanbul gibi. Sanırız bu şehirler güzelliklerini bulundukları konumdan alıyorlar 😊 Sadece doğal güzelliği değil tarihsel olarak da büyük öneme sahiptir. Roma imparatorluğu döneminde dünyanın en büyük şehri olarak gösterilmektedir. Özellikle bağımsız devlet Vatikan’ın da burada olduğunu düşünürsek iki devletin başkenti olarak da anıldığını söyleyebiliriz. Geçmişinin tam 2700 yıl öncesine dayandığını düşündüğümüzde ise hayranlığımız kat be kat artıyor.

Roma, mutfak açısından da oldukça zengindir.  Özellikle Türk yemeklerini düşündüğümüzde damak tadımıza oldukça yakın olduğunu düşünüyoruz. Şehri gezerken İtalyan lezzetlerini tadabileceğin oldukça fazla restaurant bulunuyor. Özellikle makarnalar, pizzalar, tiramisuları yerken kendinden geçeceksin.  Bu nedenle kadın okuyucularımız Roma’dan döndüğünde kilo almış olabilirler ki bu oldukça normal 😊

Ara sokaklara daldığında rastgele bir restoran bile seçeceksen asla pişman olmayacaksın. Muhteşem pizza, marka, tiremusuların tadına varın 🙂

ROMA’YA ULAŞIM NASILDIR?

Roma’ya ulaşım oldukça rahat. Türkiye’den direk uçuş mevcut. Yaklaşık olarak 3 saat süren bir uçuştan sonra rahatlıkla ulaşabiliyorsun.

Uçak dışında diğer birçok Avrupa ülkesinden raylı sistemlerle de ulaşmak mümkün.

Roma Havalimanları

Roma’da, Leonardo da Vinci ve Cianpino olmak üzere iki havalimanı var. Leonardo da Vinci, Fiumicino’da olduğu için aynı zamanda bu isimle de bilinir.

Roma Metro Haritası – (Kaynak)

Leonardo da Vinci’den şehir merkezine gitmek için tren, metro, shuttle, taksi, otobüs ve kiralık araçları kullanabilirsin.

Leonardo da Vinci Havaalanından şehir merkezine ulaşmanın en zahmetsiz yollarından biri trendir. Her yarım saatte bir kalkan seferlerle Termini tren istasyonuna ulaşılabilir. Yolculuk 30 dakika sürmektedir. Termini tren istasyonundan ise şehrin birçok noktasına metronun A ve B hattını kullanarak ulaşabilirsin. Güncel bilet fiyatlarını kontrol etmek istersen linke tıklayabilirsin. Şu an Havalimanı – Termini arası  fiyatlar 8 Euro’dan başlamaktadır. Biz bu şekilde otelimize gelmek için havalimanından Termini istasyonuna gelmiştik. Termini için Roma’nın merkez semti gibi düşünebilirsin.

Ciampino Havalimanı ise  şehir merkezinin 15 km güneydoğusunda yer alıyor. Leonardo da Vinci Havaalanı’nın açılışıyla birlikte, daha çok charter uçuşlarının ve özel uçuşların yapıldığı alan haline gelmiş. Şu an burada, Ryanair, Wizz Air ve easyjet hizmet vermektedir. Ciampino’dan şehir merkezine direkt metro ulaşımı yoktur, otobüsle Roma Termini Tren İstasyonu’na veya şehrin diğer merkezi noktalarına ulaşabilirsin.

ROMA GEZİLECEK YERLER MEYDANLAR VE MÜZELER

Roma gezilecek yerlere artık başlayabiliriz 🙂 Roma tam bir açık hava müzesi. Yani şehrin kendisi tam anlamıyla bir müze. Attığın her adım karşına çıkan her sokak mutlaka sana bir tarihi eser sunuyor. Bu nedenle Roma gezilecek yerlerin başında müzeler ve meydanlar gelmektedir. Doğru bir planlama ve önceden araştırma ile belli başlı tüm güzellikleri keşfedebilirsin.

O zaman haydi başlayalım 🙂

Aşk Çeşmesi
Fontana DI TrevI

Rome  Fontana Di Trevi Italy
Roma Gezilecek Yerler Aşk Çeşmesi

Roma gezilecek yerler listemize muhteşem bir yapı ile başlıyoruz. Gerçekten çeşme diyip geçilemeyecek güzellikte ve gösterişte.  Fontana di Trevi, Roma’da Poli Sarayı’nın kenarına Nicolò Salvi tarafından Klasik ve Barok karışımı olarak inşa edilmiş dünyadaki en ünlü çeşmelerden birisi. Üç yolun kavşağında bulunduğu için Trevi adıyla anıldığı varsayıldığı gibi üç yeraltı su yolunun bu noktada toplandığı için isminin bu olduğu da düşünülmektedir.

Trevi Çeşmesinin genel ifadesi denizdir. Deniz kabuğu şeklinde bir at arabası arabayı çeken denizden çıkan kanatlı atlar ve arabada bulunan mitolojik deniz tanrısı figürlerinden oluşturmaktadır.  Ana figür deniz tanrısı Neptün’dür. Neptün’ün yanındaki heykeller ise denizin değişkenliğini temsil eder.

 Aşk çeşmesi’ne para atmadan dönmeyin

Rome  Fontana Di Trevi Italy
Roma Gezilecek Yerler Aşk Çeşmesi

Aşk çeşmesi ile ilgili oldukça fazla mit olmasına rağmen en popüler olanı para atma seremonisidir. İnanışa göre eğer bir tane para atarsan Roma’ya tekrar geliyorsun, iki tane atarsan Roma’lı birine aşık oluyorsun, üç tane atarsan Roma’lı birisi ile evleniyorsun 😊  Biz Roma’ya giderken 18 ayrı para ile gitmiştik. 18 para,18 sorumluluk demekti. Neyse ki attığımız paraların sahiplerinin çoğu dileklerine kavuştu da zan altında kalmadık 😊 ama bizim de bir mitimiz oldu. Eğer sevgilinle gider ve 18 para atarsan mutlaka sevgilinle evleniyorsun 😊

Ve döndükten sonra çeşmenin etrafının neden bu kadar kalabalık olduğunu da anlamış olduk. Sen sen ol eğer hemen gidemiyorsan bile gidene mutlaka para vermelisin. Tüm dileklerinin kabul olmasını diliyoruz 😊

Aşk çeşmesi’ne ulaşım

Çeşmeye Barbarini adlı metro istasyonundan kolayca ulaşabilirsin. Yine üstü açık hop on-hop of  turist otobüsleri de buradan geçiyor.
Buraya geldiğinde hem gündüz gezmelisin hem de gece. Her ikisinin de ambiansı oldukça farklı. Nasılsa gördük diyerek geceyi veya gündüzü es geçmemelisin.

Roma gezilecek yerler
Kolezyum – Colosseum

Colosseum Rome Italy
Roma Gezilecek Yerler Colosseum

İşte bizim aşık olduğumuz bir mimari daha. Kesinlikle Roma gezilecek yerler listesinin başında geliyor. Yolun sonunda karşımızda tüm heybetiyle ilk defa gördüğümüzde gözlerimiz dolmuştu. Tüm güzelliği ve yıllara meydan okuyan ihtişamı ile işte karşımızdaydı. Kolezyum, Roma’nın sembolü haline gelmiş bir anfitiyatro. Anlamı ise çok büyük demek. Gerçekten de karşında gördüğünde heybetine inanamayacaksın. Bu nedenle kendisi ayrı bir yazıyı ve anlatımı hakediyor. Bu nedenle buraya tıklayarak tüm detayları okuyabilirsin.

Roma gezilecek yerler
PANTHEON

Rome Pantheon Italy
Roma Gezilecek Yerler Pantheon

Gördüğümüzde etkisini uzun süre hissettiğimiz bir mimari daha. Roma gezilecek yerler listsinin en başında geliyor ve yine önünde uzun uzun kuyruklar bizi bekliyor. Evet bütün yerler için hep sevdiğimiz yer diyoruz farkındayız ama Roma’yı o kadar seviyoruz ki 😊 ayrım yapmak inanın imkansız. Gidenler mutlaka bizi anlıyorlar, gidecek olanlar ise döndüğünde hak verecekler eminiz 😊

Tüm Tanrıların Tapınağı anlamına gelen Pantheon

Rome Pantheon
Roma Gezilecek Yerler Pantheon (Kaynak)

Pantheon, Antik Roma döneminden kalan ve en iyi şekilde korunmuş olan bir tapınaktır. Günümüzdeki Pantheon aynı yerde yapılan üçüncü yapıdır. Önceki iki yapı yangınlarda tahrip olmuştur. Pagan Roma tanrılarına adanan Pantheon, M.S. 118 – 125 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapı, İmparator Hadrian tarafından yapılmıştır ve yapılış amacı Augustus’un arkadaşı ve komutanı Marcus Agrippa’nın M.S. 80 yılında yanan Pantheon’unun yerine geçmektir. Yapının giriş kısmında Latince yazılmış Marcus Agrippa’ya ithaf edilen bir yazı görülebilir. Yazıda “M. Agrippa, Lucius’un oğlu, üç kez konsül olan kişi yapmıştır” yazmaktadır.

Roma’nın en iyi korunmuş mimarisidir. Bizce bunun temel nedeni, 609 yılında Bakire Meryem Kilisesi olarak kutsanmış olmasıdır. Muhtemelen de dünyada döneminin en iyi korunmuş binasıdır. Tarih boyunca hep kullanılmıştır. Günümüze kalan binanın tasarımı genellikle Trajan’ın mimarı Şamlı Apollodorus’a atfedilir ancak imparator Hadrianus veya onun mimarlarına ait olması muhtemeldir. 7. yüzyıldan bu yana Hıristiyan kilisesi olarak kullanılmaktadır,

Roma’daki en eski beton kubbeli bina: Pantheon

Muhtemelen Panteon’un en etkileyici özelliklerinden biri de mimarisidir. Panteonun yapısı bir dizi kesişen kemerden ve kubbeden oluşmaktadır.

Rome Pantheon
Roma Gezilecek Yerler Pantheon (Kaynak)

Kubbenin çapı 43,3 metredir ve kubbesi, Pantheon adının çağrıştırdığı tüm tanrıların cennetsel alanı gibi görünmek için yaldızlıdır. Günümüzde hala orijinal Roma bronzuyla kaplıdır ve tüm bina için ana ışık kaynağıdır. Pantheon eskiden beri Rönesans döneminde sanatçılara ilham vermek ve İtalyan tarihinde önemli şahsiyetlerin mezarı olmak için kullanılmaktadır.

Panteon Tepesinde daire biçiminde boşluk vardır. İlk başta içerisinde pagan tanrı heykelleri varken, kilise tarafından bu heykeller yok edilmiştir, İçerisine girdiğimiz de bu yapının içinde ne kadar küçük olduğumuzu bir kez daha hissettik ki bizce antik dönemde yapılan binaların temel amacının da bu olduğunu düşünüyoruz.

Rome Pantheon Italy
Roma Gezilecek Yerler Pantheon

Pantheon‘a ulaşım

Pantheon, Piazza della Rotonda’da bulunmaktadır. Aşk çeşmesine çok uzak değildir. Yürüyerek gidilebilir. Kolezyum (Colosseum)’dan da yürüme mesafesi çok uzak değildir. Veya otobüsle ulaşmak istiyorum dersen C3, 40, 46, 62, 63, 64, 70, 81, 87, 116, 119, 492, 628 numaralı otobüsler ya da 8 numaralı tramvay hattı ile yapıya ulaşmak mümkün. Yani aslında doğru bir planlama ile sabah erkenden kalkarak bu muhteşem 3’lüyü gezebilirsiniz. 😊 sokak aralarındaki pizzacılardan pizza yiyerek bu muhteşem rotayı daha lezzetli hale getirmeye ne dersin?

Roma gezilecek yerler
İSPANYOL MERDİVENLERİ
pIazza De sIpagne

Roma gezilecek yerler nerelerdir sorusuna hemen verilecek mekanlarımız, meydanlarımız oldukça fazla iken sanırız İspanyol merdivenlerini son sıralarda sayabiliriz. Elbette bunun nedenleri var. Öncelikle biz Roma’ya gittiğimizde merdivenler tadilattaydı. Belki de bu nedenle tam anlamıyla merdivenlerin ruhunu yaşayamamış olabiliriz.

Rome Spanish Steps Italy
Roma Gezilecek Yerler İspanyol Merdivenleri

Bir diğer nedeninde ise bizce Roma’nın suçu 😊 çünkü o kadar gösterişli mimariye sahip ki merdivenler bizce oldukça sönük kalıyor. Yine de haksızlık etmeyelim ve İspanyol merdivenlerinin tarihçesine göz atalım.


İSPANYOL MERDİVENLERİ’nin Tarihçesi

Toplamda 138 basamaktan oluşan İspanyol Merdivenleri, Francesco De Sanctis tarafından 1717 yılında Roma’nın tam ortasında tasarlanıp inşa edilmiştir. İspanyol merdivenleri denmesinin nedeni ise yapıya dönemin İspanyol Büyükelçiliği’nin sponsor olmasına dayanmaktadır. İspanyol Merdivenlerinden çıkıldığında Trinita Dei Menti  kilisesine ulaşıyorsun. Merdivenleri indiğinde ise Piazza Di Spagna (İspanyol Meydanı)’na varıyorsun.

İspanyol Merdivenleri ve merdivenlerin bulunduğu Piazza di Spagna (İspanyol Meydanı), Roma’nın en hareketli bölümlerinden biri. Adını bölgede yer alan İspanyol Elçiliği’nden alan meydan, gece gündüz hem Romalıların hem de turistlerin en sevdiği yerlerden biridir.

Spanish Steps Italy
Roma Gezilecek Yerler İspanyol Merdivenleri

İspanyol Merdivenleri’nin alt kısmına Roma’nın ünlü çeşmelerinden olan kayık şeklindeki Fontana della Barcaccia yer alıyor.  Şehrin en ünlü alışveriş caddesi olan Via Condotti de merdivenlerin hemen karşısında yer almaktadır. Bütçen el veriyorsa bu caddede bulunan ünlü markalardan doyasıya alış veriş yapabilirsin.

Roma Gezilecek Yerler - Fontana della Barcaccia
Roma gezilecek yerler – Fontana della Barcaccia

Bu meydanda yapılacak en güzel şey sanırız biraz Roma gezilecek yerler listesine biraz ara vererek dinlenmek için Roma dondurması yemek olabilir. Bizce ambiansı oldukça müsait 😊

İspanyol merdivenleri’ne ulaşım

İspanyol Merdivenleri, Piazza di Spagna’da yer almaktadır. İspanyol Merdivenleri’ne  116, 117 ve 119 numaralı otobüsler aracılığı ile rahatlıkla ulaşabilirsin ya da metro ile ulaşmak istersen A hattına binerek Spagna metro durağı üzerinden kısa sürede ve rahatlıkla ulaşılabilirsin.

Roma gezilecek yerler
Aziz Petrus Bazilikası
Basılıca dı San Pıetro

Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan’a geldiğinde mutlaka uğraman gereken yapılardan bir tanesi. Oldukça gösterişli mimarisi ile de tüm turistlerin odak noktası halinde. Roma gezilecek yerler listesinin de başlarında geliyor.

Bazilikanın içinde bulunan eserlerin her biri ayrı ayrı birer araştırma konusu.

Rome Basılıca dı San Pıetro Italy
Roma Gezilecek Yerler Aziz Petrus Bazilikası

Aziz Petrus Bazilikasının özelliklerine bakacak olursak ;  Aziz Petrus Bazilikası 186 metre uzunluğunda , 46 metre yüksekliğindedir. 136 metre yüksekliğindeki ana kubbe ise  dünyanın en büyük Hristiyanlık Bazilikasıdır ve  Vatikan’ın tam kalbinde bulunur.

Bu devasa boyutlara sahip olan yapı, 60.000 kişilik kapasitesiyle de Hıristiyanlığın en büyük kilisesi.

Daha önceki dönemlerde kilisenin bulunduğu yerde başka yapılar da varmış. Antik Roma döneminde bu bölge, Nero’nun hükümdarlığı sırasında, içerisinde oyun ve spor müsabakalarının yapıldığı arena olarak kullanılmış.

Bazilikanın Yapımında bütün büyük ustaların emeği var

1500’lü yıllarda göreve gelen Papa II. Julius, dönemin başarılı sanatçılarını bir araya getirerek günümüzdeki bazilikanın yapımına başlamış. Yapının ilk çizimi Yüksek Rönesans sanatçılarından Bramante yapmış. Harika mimari özelliklere sahip San Pietro Bazilikası olarak da anılan kilisenin inşasına 1506 yılında başlanmış olmasına rağmen yapımı 1626 yılına kadar, aralarında Michelangelo, Raphael, Donato Bramante, Gian Lorenzo Bernini, Carlo Fontana gibi ünlü isimlerin de olduğu birçok mimarın eşliğinde tamamlanmış.

Rome Basilica di San Pietro
Roma Gezilecek Yerler Aziz Petrus Bazilikası

Bazilikanın en önemli eserleri kuşkusuz Michelangelo’nun ünlü La Pietà’sı. Çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeninin Meryem’in kollarında yattığı bu mermer heykel, hemen bazilikanın girişinde sağdaki ilk şapelde yer alıyor.

Elbette bu eserin dışında başka eserlerde mevcut. La Pieta’nın hemen altında Bernini’nin 1623-1633 yılları arasında yaptığı ünlü “Baldacchino”su bulunuyor. Aziz Petrus’un mezarının tam üstüne inşa edildiği söylenen, 4 kolon ve bir tavandan oluşan Baldacchino’nun her bir kolonu 20 m yüksekliğinde.

Bir diğer hayranlık uyandıran eser ise Rafael Odaları. Sala di Costantino, Stanza di Eliodoro, Stanza della Segnatura ve Stanza dell’incendio del Borgo isimleriyle bilinen bu dört oda, Papa II. Julius’un görevlendirdiği Rafael ve arkadaşları tarafından 1500’lü yılların başlarında tamamlanmış. En ünlüsü ise Atina Okulu ve Kutsal Ayin Üzerine Tartışma fresklerinin yer aldığı Stanza della Segnatura. Roma gezilecek yerler arasında yer alan bazilikayı mutlaka görün. Biz içerisinde gezerken en çok hangi alana şaşırdık bilemiyoruz. Şaşırmaktan yorulmuş bile olabiliriz 😊

Aziz Petrus Bazilikası’na giriş nasıldır?

Bazilikaya da giriş elbette ücretli ☹ ve önünde ne yazık ki inanılmaz bir kuyruk oluyor. Elbette beklenilebilir ancak daha gezilecek ve keşfedilecek çok yer var Gezen Yaka dediğini duyar gibiyiz. Bu nedenle sıra beklemeden giriş için bilet almak istersen linke tıklayabilirsin.

Aziz Petrus Bazilikası’na ulaşım

Eğer otobüsle ulaşmak istersen 62, 49, 32, 81, 982, 492 ve 990 No’lu otobüsleri kullanabilirsin. Buradan geçen bir de tramway hatttı mevcut. Numarası ise : 19. Metro ile ulaşım için ise A hattına binip “Ottoviano” metro durağında inmen yeterli.

PIAZZA SAN PIETRO
AZIZ PETRUS MEYDANI

Roma gezilecek yerler listemizde favorilerimiz arasında meydanlarda var. Bizce meydanlarda zaman geçirmeye doyamayacaksın. İşte bizce vakit geçirilecek bir meydan daha: Aziz Petrus Meydanı. Burası dünyanın en küçük devleti olan Vatikan’ın en ünlü meydanıdır. Aziz Petrus Bazilikası’nın hemen önünde yer alır. Dolayısıyla bazilikayı gezdikten sonra bu meydanda vakit geçirmek isteyeceğinden eminiz.

Rome St Peters Square
Roma Gezilecek Yerler Aziz Petrus Meydanı

Meydan, mimar Gian Lorenzo Bernini tarafından Papa VIII. Alexander için 1656-1667 yılları arasında yaptırılmıştır. Berinini’nin sütunlar dizisini uzaktan bakıldığında sütunlar adeta kollarını açmış biz kucaklayacak gibi değil mi?

Meydanın iki tarafında çok sayıda sütunun dışında, ortasında bir dikilitaş ve 2 adet çeşme var. Soldaki çeşme Bernini, sağdaki çeşme ise Domenico Fontana tarafından yapılmış. Meydanın ortasında yer alan dikilitaşın M.Ö. 1. yüzyıldan kalmış olduğu tahmin ediliyor. Dikilitaşın üzerinde bir çapraz haç yer alıyor. Bu taşın meydana dikilmesi için ise 150 atın ve 47 vinçin yardımına ihtiyaç duyulmuş.

Roma Gezilecek Yerler Aziz Petrus Meydanı

San Pietro meydanı hem turistler için hem de Katolikler için çok önemli. Çünkü Papa her yılbaşında meydanda toplanan halka burada sesleniyor. Her yıl binlerce Katolik ve farklı mezhepten kişi bu meydana ibadet ve Papa’nın mesajlarını dinlemek için geliyor. Papa’nın meydandaki kalabalığa seslenişi sadece yılbaşı akşamı gerçekleşmiyor. Ayrıca eğer konutundaysa her Çarşamba saat 10:30’da kamu ziyaretçilerine hitap ediyor ve Pazar günleri de öğlen vakitlerinde kısa bir konuşma ile meydandaki insanlara sesleniyor. Aslında bu ritüele denk gelerek dinlemek de güzel bir deneyim olabilir. Tabii yeterince zamanın varsa 😊

Roma gezilecek yerler
VATİKAN

ROMA GEZİLECEK YERLER-VATİKAN
Roma Gezilecek Yerler Vatikan

Şimdi öyle bir yer düşün ki, burası bir ülke ama ülke içerisinde. Yani bahsedeceğimiz yer ülke içerisinde en küçük ülke olarak geçiyor. Kendine ait bir yönetim sistemi var, kendine ait bir bayrağı var, kendine ait bir radyo istasyonu var ki tüm dünyada 29 dilde yayın yapıyor, televizyon istasyonuna, günlük gazetesine sahip ancak İtalya devletinin tüm haklarından da faydalanabilmekte. Bizce yine Roma gezilecek yerlerin başında geliyor ve Roma gezilecek yerler listesinde yine özel bir ilgiyi hakediyor. Detaylar için buraya tıklayabilirsin.

Roma gezilecek yerler
PIAZZA DEL POPOLO
POPOLO MEYDANI

Roma gezilecek yerler listesinde en keyiflilerinden bir meydan daha. Eğer siz de bizim gibi meydanları ve meydanlarda vakit geçirmeyi seviyorsanız Piazza del Popolo’ya bayılacaksınız.

Piazza del Popolo İtalya’nın başkenti Roma’da bulunan bir meydandır. Modern İtalyanca’da tam anlamıyla “Halk Meydanı” anlamına gelir, fakat tarihsel olarak Latince’de kavak anlamına gelen populus kelimesinden türetilmiş. Bizce Avrupa’nın en güzel meydanlarında birisidir. Meydanın tam ortasında MÖ. 13. Yüzyıl dönemine ait olan ve Roma’nın en büyük obeliski yani dikilitaşı bulunmaktadır. Kuzeyde ise “Trident” denen Santa Maria in Monte Santo ve Santa Maria dei Miracoli ikiz kiliseler yer almaktadır. Dış görünüşleri aslında birebir gibi görünse de iç detaylarında farklılıklar vardır.

Roma Gezilecek Yerler Popolo Meydanı
Roma Gezilecek Yerler Popolo Meydanı (Kaynak)

Bu muhteşem üçlü gerçekten de Roma gezilecek yerler listesinin baş sıralarındadır. Bu üçlünün biraz ilerisinde ise Leonardo Da Vinci müzesi bulunmaktadır. Buraya girdiğimizde açıkçası çok daha fazla bilgi bekliyorduk ancak çok umduğumuzu bulamadık. Sadece en güzel tarafı ikimizde de öğrenci kartları olduğu için yarı müzeye fiyatına girebilmiştik 😊 öğrenci olan arkadaşlarımıza buradan duyurulur…

Meydanda bulunan çeşme ve kiliselerin Barok tarzda inşa edildiğini de söylemek de fayda var.

En güzel özelliği ise bu meydanın trafiğe kapalı olması. Roma gezilecek yerlerde her ne kadar çok öne çıkmasa da Avrupa’nın en güzel meydanlarından biri olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz. Bu meydanda daha çok yeni yıl kutlamaları ve konserler düzenleniyor. Özellikle bu döneme denk getirebilirsin.

Roma gezilecek yerler
VITTORIO EMANUELE II ABİDESİ

Roma gezilecek yerleri sıralarken bizi büyüleyen başka bir anıta geldik. Bu yazının sanırız özeti şu şekilde : ay çok güzel, ay çok bayıldık, ay muhteşem vb 😊 Sıra geldi Vittorio Emanuele II Abidesine. Burası Venedik Meydanı’nın orda bulunuyor. Aşk Çerşmesi’nden Venedik Meydanı’na  gelirken ara sokaklardan geçiyorsun ve bir anda karşında burasını buluyorsun. Tam anlamıyla muhteşem bir mimarisi var ve bir o kadar da büyük. İnsan ister istemez etkileniyor. Biz Yurt dışı seyahatlerimize gitmeden önce gideceğimiz şehirle ilgili hep araştırma yapıp gideriz. Yine Roma için de benzerini yapmıştık. Fakat ne kadar okursan oku karşında burası gibi bir yer gördüğünde okuduklarının çok az olduğunu düşünüyor insan ☹

Roma Gezilecek Yerler Aziz Petrus Bazilikası
Roma Gezilecek Yerler Vittorio Emanuelle II Abidesi

VITTORIO EMANUELE II ABİDESİ’NİN TARİHÇESİ

Burası 1885-1911 yılları arasında İtalya Birleşik Krallığı’nın ilk Kralı  II. Vittorio Emanuele için yapılmış. Burayı yaparak kendisi onurlandırılmak istenmiş. Sanırım bunu başarmışlar 😊 135 metre genişliğinde ve 75 metre yüksekliğindeki binanın en alt katında Risorgimento Müzesi var. Müzenin içinde ise genellikle savaşlarla ilgili eserler ve eski belgeler yer alıyor. Müze ve tarih severler için gitmişken kaçırılmaması gereken bir müze 😊 Binanın yüksek olması ve arkada tarafındaki asansörlerle çıkılabilmesi nedeniyle Roma’nın çok güzel fotoğraflarını çekebiliyorsunuz. Asansörü kullanmak için cüzi bir ücret talep ediyorlar. Binanın üstünde ise heykeller var. Bunlardan ortadaki heykel Vittorio Emanuele’in heykeli. Çatının iki yanında ise dört adet at heykelinin çektiği bir at arabası ve bu arabanın üstünde yine Vittorio Emanuele kanatlarıyla tasvir edilmiş. Gerçekten çıplak gözle görmek çok güzeldi. Burayı özellikle akşam da görmenizi tavsiye ediyoruz. Işıklandırması muhteşem. Bütün heybetinin yanında bu ışıklandırma ayrı bir hava veriyor gerçekten. Buradan Colosseum’a çok yakın. Yürüyerek yaklaşık 5 dakika. İkisini de hem gündüz hem de gece kesinlikle ziyaret edin 😊

VITTORIO EMANUELE II ABİDESİ’NE ULAŞIM

Eğer bu muhteşem yapıyı görmek istiyorsanız ulaşımı da oldukça kolay. Zaten Colosseuma’a da çok yakın. Eğer oteliniz şehrin içindeyse kesinlikle yürüyerek gitmenizi öneriyoruz. Böylece şehrin bir çok saklı kalmış güzelliklerini de keşfedebilirsin 😊

Otobüsle ulaşmak isterseniz de 46, 60, 62, 63, 64, 119, 628, 715, 716, 780 numaralı otobüslere binebilir ya da metro ile “Colosseo” durağında inerek buraya ulaşmak mümkün.

ROMA İMPARATORLUĞU’NUN MERKEZİ
ROMA FORUMU

Roma Gezilecek Yerler Roma Forum
İtalya’da Roma’da bulunan Roma Forumu ( Kaynak)

Roma gezilecek yerler listesinde yine başlarda yer alan bir yapı Roma Forumu. Tamamını gezmek yaklaşık 3 saatinizi alıyor. Burada bir karar vermeniz gereken noktaya gelirseniz kesinlikle burayı gezmeyi seçmelisin. Tüm detaylar için yazımızı tıklayabilirsin.

Roma gezilecek yerler
ROMAPASS

ROMAPASS NEDİR? NEDEN ALINMALIDIR?

Roma gezilecek yerler sayılmakla bitmiyor. Ancak her müzeye girmek demek ekstra bütçe demek. Bu nedenle bazı fırsatları iyi araştırmak gerekiyor. Roma pass’da bunlardan biri.

Biz doldukça faydalı bulduk , kendimizde kullandığımız için sana da tavsiye etmek istedik.

Roma Gezilecek yerler listesini tamamlamak için kullanılan bilet Romapass
Roma Gezilecek Yerler RomaPass

Öncelikle 2 seçeneği bulunuyor. 48 saat ve 72 saatlik.

Roma pass kartı ile Roma’da toplu taşımadan rahatlıkla faydalanabilir, harita gibi dökümanlara ücretsiz ulaşabilir, birkaç müzeye ücretsiz ya da indirimli girebilirsiniz.

Hangi saatliği tercih ediyorsanız, kartın onaylandığı andan itibaren geçerli olmaya başlıyor.

Bizce bu kartın en güzel yanlarından biri müze önlerinde oluşan sonsuz kuyruğu hiç beklemeden geçebilmek 😊 herkes bakarken hoooop diye içeri girmek oldukça zaman kazandırıyor 😊

Ek olarak şehirde yer alan bazı restoran ve alışveriş merkezlerinde indirim şansı da yakalayabilirsiniz.

Özellikleri şu şekilde;

  • İlk ziyaret ettiğiniz müzeye veya seçtiğin arkeolojik siteye ücretsiz giriş. 48 saat içinde ziyaret edilen diğer tüm müzelere ve / veya arkeolojik alanlara indirimli imkanı.
  • Toplu taşıma ağına ücretsiz erişim. (burada bazı kısıtlamalar var linkinden kontrol etmeni öneririz)
  • Sergilere, etkinliklere ve diğer işbirliği yapan operatörlere ve işletmelere indirimli bilet imkanı.

ROMAPASS’I NERELERDEN SATIN ALABİLİRSİN?

  • İnternetten alabilirsin.
  • Müzelerden ve Turist İnformation ofislerinden
  • Trenitalia Bilet ofislerinden satın alabilirsin.

İTALYA VE ROMA MUTFAĞI NASILDIR?
ROMA’DA NE YENİR?

İtalya, biz Türklerin aç kalmayacağı tek ülke olabilir. Özellikle Pizzalar, makarnalar bu kadar yaygınken. Ancak sadece makarna ve pizza ile sınırlamak bu mutfağa haksızlık etmek olur. Oldukça zengin bir mutfağa sahip olduğunu söyleyebiliriz. Peynir çeşitleri ve şarap çeşitleri , tatlılar ve kabuklu deniz ürünleri açısından da oldukça zengin. Kahve, özellikle de espresso İtalyan mutfağının ayrılmaz bir parçası. Ancak en zengin alan makarnadır. İçine konulan malzemeler ve çeşitlerine göre isimleri farklıdır.

Özellikle satın almak isterseniz çeşitleri arasında karar vermekte çok zorlanacaksınız. Bizce makarna güzel bir hediye seçeneği de olabilir. Biz şekillilerden arkadaşlarımıza da almıştık aldığımız makarnalar şekli itibariyle bizi çok eğlendirmişti 😊
İtalyan makarnaları ise seninle paylaşmak isteriz. Özellikle restauranlara gittiğinde veya hediye seçerken  rahatlık olur diye düşünüyoruz.

ROMA’DA HANGİ MAKARNALARI YEMELİ?

Roma'da ne yenir Romada yenmesi gereken makarna çeşitleri
Roma Gezilecek Yerler Makarna Çeşitleri
  • Agnolotti: Ravioli’ye benzer. Et, peynir veya sebze ile doldurulmuş makarna çeşididir.
  • Calciuni: Kızartılmış ravioli
  • Cannelloni: Büyük boru şeklinde et veya peynir ile doldurulmuş hamur yemeği çeşidi
  • Cappellini: Çok ince çubuk makarna.
  • Conchiglie: Deniz kabuğu şeklinde makarna
  • Farfalle: Kelebek veya kurdele şeklinde makarna
  • Fettuccine: Geniş enli çubuk makarna. Semolina unu ve yumurta ile yapılan Fettucine, İtalyan makarna sosları arasından en çok  Ragu alla bolognese ile uyum sağlıyor.
  • Fusilli: Burgu makarna
  • Gnocchi: Patetesli hamurla yapılan yuvarlak şekilli makarnalar
  • Lasagne: Geniş düz ince hamur parçaları genellikle et, peynir ve domatesle pişirilir.
  • Linguine: Fettuccine’den ince spagetti’den kalın makarna çeşidi.
  • Maccheroni: Boru şeklinde makarna
  • Orecchiette: Küçük deniz kabuğu şeklinde makarna (kulak şeklinde). Taze İtalyan makarna çeşitleri arasında ayrı bir yere sahip. Elle yapılan makarnada yumurta kullanılmazken semolini unu yine başrolde.
  • Pappardelle: Geniş uzun çubuk makarna
  • Penne: Kısa düz geniş makarna çeşidi
  • Ravioli: Peynir, et veya sebze ile doldurulmuş makarna
  • Rigatoni : Kısa, geniş makarna çeşidi
  • Spaghetti: İnce uzun çubuk makarna çeşidi
  • Tagliatelle: Uzun, düz makarnalar
  • Tagliolini All’uovo: En ince makarna olan Tagliolini All’uovo, yine semolina unu ve yumurta ile yapılıyor.
  • Tortellini:  İtalyan makarna çeşitleri arasında vazgeçilmez bir klasik olan ve içinde dana eti ile parmesan veya sebze  ile doldurulmuş makarna çeşidi.

ROMA’DA NEREDE YEMELİ?

Biz Roma’da makarna ve Pizzanın adeta dibine vurduk. Her çeşit pizza ve makarnayı denedik desek yalan olmaz. Çok fazla restaurant çeşidi var . Haydi birlikte bakalım nereleri tercih etmişiz

ROMADA NEREDE YENİR
Roma Gezilecek Yerler Roma Lezzetleri
  • Giolitti 19. yüzyıldan bu yana hizmet vermekte olan kafe, Roma’nın en güzel dondurmalarını sunmakla övünüyor ki bizce haksız da değiller.
  • Caffe Sant’Eustachio Bu kez Roma’nın en iyi cappuccino’sunu sunduğunu övünen bir mekan. Damat tadı farklı. Elbette yorumu size bırakıyoruz.
  • Trinity College :  her daim kalabalık pub’ıdır. Alt katında klasik bir bar var, üst katında ise güzel yemekler tadabilirsiniz. Masalar güzel havalarda dışarı çıkartılıyor.
  • Gelateria delle Palma: Geniş dondurma seçenekleriyle Pantheon’un yakınlarında yer alır. Geç saatlere kadar açıktır.
  • La Tazza d’Oro: 1946 yılından bu yana Roma’nın “kahve evi”dir. Roma’nın en iyi kahvesini burada içebileceğinizi iddia eden sadık müdavimleri vardır. Denemesi serbest 😊
  • Lilli : Eski bir futbolcunun işlettiği geleneksel restoran, nehir kıyısındaki caddeye yakın bir çıkmaz sokakta bulunur. Gerçek Roma tatları için biçilmiş kaftan
  • Tre Archi : iki Küçük odası olan yerel trattoria, hazır mönülerde klasik Roma tatları sunar.

ROMA’DA YEMEĞE NE KADAR ÖDERSİN?

Aslında bu konu gezgine göre farklılık gösteriyor. Eğer bir restoranda oturalım bir tabak makarna veya pizza yaklaşık olarak 15-20 Eurodan başlıyor. Bir diğer seçenek ise ara sokaklarda bulunan dilim pizza satan yerler. Özellikle gezerken çok acıkınca yaklaşık 1,5-2 Euro vererek atırştırmak ve geziye devam etmek de bizce çok keyifli 🙂

ROMA’DA NEREDE KALINIR?

Evet en önemli konuya geldik. Konaklama konusu. Roma gibi turistik bir yerdeyseniz elbette seçenekleriniz inanılmaz oluyor. Bu tarz konularda belirleyici bütçe olsa da bir diğer önemli konu ise lokasyon. Eğer siz de bizim gibi her yere yürüyerek gidelim diyorsanız Roma şehir merkezinde konaklamak biçilmiş kaftan.

Biz Fontana di trevi ( Aşk çeşmesinin) hemen arkasında yer alan
Cenci Bed & Breakfast otelde kaldık. Biz oldukça memnun kalmıştık.
Trevi Çeşmesi’ne sadece 50 metre, Barberini Metro İstasyonu’na ise yürüyerek 5 dakika uzaklıktaydı. Lokasyon bu nedenle çok çok önemli. Elbette fiyattan sonra 🙂 Yaklaşık olarak 4 gece için şu an 380 Euro gibi bir fiyatı var. Elbette seçenekler ve alternatifler için www.booking.com ’a bakmakta fayda var.

Roma’ya gittiysen veya gitmeyi planlıyorsan bizimle yorumda paylaşır mısın?

Sevgiyle kalın takipte kalın 🙂

OKUMAK İÇİN TIKLAYIN